Garajın hemen dışından aldım. Gümrükten geçerken taşı alırlar diye endişelendim. | Open Subtitles | حصلت عليه من خارج المرآب كنت قلقا حول أخذ حجر عبر الجمارك |
Kensi, arama evin hemen dışından geliyor. | Open Subtitles | وجدته " كينزي " جاء الاتصال من خارج المنزل |
Kapının hemen dışından geldi. | Open Subtitles | انها جائت من خارج الباب.. |
Bir polis memurunun karısı New York'un hemen dışından aramış ve onu mola yerinde görmüş olabileceğini söylemiş. | Open Subtitles | (زوجة ضابط شرطة إتصلت من شمال (نيويورك وقالت بأنها تعتقد أنها رأته بالإستراحة |
Bir polis memurunun karısı New York'un hemen dışından aramış ve onu mola yerinde görmüş olabileceğini söylemiş. | Open Subtitles | (زوجة ضابط شرطة إتصلت من شمال (نيويورك وقالت بأنها تعتقد أنها رأته بالإستراحة |
Stüdyonun hemen dışından aldım. | Open Subtitles | أحضرتها من خارج الإستديو |