Hayır, hemencecik yakmalı, sürpriz olmalı. | Open Subtitles | لا، يجب أن يحصل هذا على الفور بشكل مفاجيء |
Ve ilk görüşte hemencecik olsun istiyorsun. | Open Subtitles | وأنك تريديه أن يحدث على الفور من النظرة الأولى |
Beni rahatsız eden hemencecik öğretmenin tarafını tutması. Ally'nin F alması öğretmenin suçu mu? | Open Subtitles | مايزعجني هو انها على الفور اخذت جانب المعلم |
Senin yerinde onlar olsaydı seni hemencecik elevermeyeceklerini mi sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظنّ أنّهم لن يشواْ بكَ في لمح البصر إن كانواْ مكانكَ؟ |
hemencecik endişeleniyor. | Open Subtitles | فهي سريعة القلق. |
Kana bakacak olursak kardeşinizin hemencecik kan kaybından öldüğü açık. | Open Subtitles | كلّ ما في الدم يوحي أنّ شقيقك نزف حتّى الموت على الفور |
O zaman iyileşmemin zamanının geldiğini farkettim, hemencecik. | Open Subtitles | لذلك أستنتجت ان الوقت حان لاعتماد نظام حياة صحي على الفور |
hemencecik sonuç beklemiyordum. Eminim ki... | Open Subtitles | لم أتوقع ظهور النتائج على الفور أنا متأكد |
- hemencecik gitmeyeceksin değil mi? | Open Subtitles | بالتأكيد لن تقوم بذلك على الفور , اليس كذلك |
Hiçbir şey hissetmiyorsun. hemencecik ölüyorsun. | Open Subtitles | لن تشعرى بشيء ستكونى ميتة على الفور |
Hiçbir şey hissetmiyorsun. hemencecik ölüyorsun. | Open Subtitles | لن تشعرى بشيء ستكونى ميتة على الفور |
hemencecik buraya gelmem gerektiğini fark ettim. | Open Subtitles | فكرت في المجئ إلى هنا على الفور |
- Ne? Onları tarif ediyorsun ve hemencecik buradalar. | Open Subtitles | أنت وصفها ثم مثل الفور هم هنا. |
Aksine, zeki bir hırsız hemencecik saklanma ihtimali en yüksek olan yere bakardı. | Open Subtitles | اللص الذكى ... سيبحث على الفور فى أقرب مكان لأخفاء الأشياء وأين يكون ؟ الخزينة . |
hemencecik ölmesi utanç verici. | Open Subtitles | أو من العار وفاته على الفور. |
Sizin gibi birinin hemencecik yapabileceği bir iş. | Open Subtitles | ! شيء يستطيع شخص مثلك تنظيمه في لمح البصر |
hemencecik çavuş oluyorsun. | Open Subtitles | في لمح البصر غدوت رقيبًا |
hemencecik endişeleniyor. | Open Subtitles | فهي سريعة القلق. |