Tepenin zirvesindeki o kırılmaya dokundum;... 1945'te, 200 kızın Amerikalıların eline canlı geçmektense el bombalarıyla intihar ettikleri hendeğin kıyısına dokunurken. | Open Subtitles | لقد لمست ذلك التمزيق في أعلى التلة كما فعلت على حافة الخندق عندما قامت 200 فتاة بإستخدام القنابل لينتحروا عام 1945 |
Karnavalın işlerini burnunu sokan son kişi, kendini bir hendeğin dibinde buldu. | Open Subtitles | آخر شخص حشر أنفه في أعمال المهرجان إنتهى به المطاف و هو يسقط في الخندق |
Aynen öyle. Ayrıca menzile girebilmek için, uzun bir hendeğin yanından gitmek lazım. | Open Subtitles | وللوصول إلى مدآها يجب عليك أن تعبر الخندق .. |
hendeğin öteki tarafında 5 Başmelek Teşkilatı askerlerimiz var. | Open Subtitles | لدينا جنود خمس فيالق سماوية في الجانب الآخر من الخندق |
Muhtemelen bir hendeğin içinde kan kaybından ölmüştür. | Open Subtitles | فهي على الأرجح تنزف في خندق ما. |
Hedefini kaçırıp bir hendeğin içine düştü. | Open Subtitles | مفتقدا تصويبة هو قفز الى خندق |
Buralardan daral gelirse at arabamıza atlayacağız hendeğin yanında kamp yapacağız. | Open Subtitles | ان شعرتي أنك محبوسة سوف نأخذ عربة ونخيم عند الخندق |
O hendeğin içindeki su mu? | Open Subtitles | هل هنالك ماء في ذلك الخندق المائي؟ |
hendeğin geniş olmasına da gerek yok. | Open Subtitles | الخندق لا يجب أن يكون واسعاً |
Bam, bir baktık hendeğin içindeyiz. | Open Subtitles | بااام. اصبحنا في الخندق. |
hendeğin diğer tarafında daha fazla var! | Open Subtitles | - تحركوا إلى الجانب الأخر من الخندق |
hendeğin üzerinden geçer, üzerinden. | Open Subtitles | يمر فوق الخندق يمر فوق الخندق |
Arabayı hendeğin içine sürdün. | Open Subtitles | مباشرة داخل الخندق |
hendeğin üzerinden geçer. | Open Subtitles | يمر فوق الخندق |