hep seninle birlikte olacaklar, Max. | Open Subtitles | سيكونون دائماً معك, ماكس |
Ve iyi olacağım. Ve hep seninle olacağım. | Open Subtitles | "سأكون بخير وسأبقى دائماً معك" |
Siyah çocukları olan arkadaşında hep seninle geliyor. | Open Subtitles | صديقتكِ ، التي لديها أطفال ذوي بشرة سوداء ، دائماً معكِ |
Seni seviyorum Charlene ve hep seveceğim hep seninle olacağım. | Open Subtitles | احبك ، تشارلين و سوف احبك دائماً سأكون معك دائماً |
hep seninle olacağım. | Open Subtitles | سأكون معك دومًا |
Bu arada, savaştan önce hep seninle düzüşüyormuş. | Open Subtitles | هل كانت تعبث معك طول الوقت قبل الحرب؟ |
Böylece Robin'den bir parça hep seninle olur. | Open Subtitles | ليبقى أثر مِنْ (روبن) معكِ دائماً |
hep seninle olacağım. | Open Subtitles | سأكون هنا دوماً |
Tanrı ve benim dualarım hep seninle. | Open Subtitles | الربُّ وبركاتي دائماً معك. |
Doğa ana hep seninle olacak | Open Subtitles | -الأم الطبيعة ستظل دائماً معك |
Yoda hep seninle olacak, Luke. | Open Subtitles | (يودا) سوف يكون دائماً معك |
Siyah çocukları olan arkadaşında hep seninle geliyor. | Open Subtitles | صديقتكِ ، التي لديها أطفال ذوي بشرة سوداء ، دائماً معكِ |
Priya, eşin zaten hep seninle değil mi? | Open Subtitles | زوجكِ دائماً معكِ ، أليس كذلك ؟ |
hep seninle birlikte olacağım. | Open Subtitles | سأكون دائماً معكِ ! |
Ben hep seninle olacağım, Norman. | Open Subtitles | سأكون معك دائماً يا نورمان |
Öyle olmadığını sansan bile baban hep seninle birlikte, Merida. | Open Subtitles | {\pos(190,200)}(إنّه معك دائماً يا (ميريدا حتّى عندما لا يبدو الأمر كذلك |
Lanet olsun, tüm bunlar hep seninle yaşadığım için böyle. | Open Subtitles | إلاهي! ذلك نتيجة عيشي ! معك طول حياتي |
Vicky hep seninle olacak. | Open Subtitles | (فيكى) ستكون معكِ دائماً. |
hep seninle olacağım. | Open Subtitles | سأكون هنا دوماً |