Ben arkadan dolaşacağım ve hep yaptığım gibi kontrolü elime alacağım. | Open Subtitles | سوف أدور الى الخلف لأستعيد التحكم فى الموقف كما أفعل دائماً |
Kıyafetimi giyindikten sonra hep yaptığım gibi malzeme masasından aldım. | Open Subtitles | أخذتُه من مُنضدة الأدوات عندما ارتديتُ زيّي، مثلما أفعل دائماً. |
Hayatım boyunca hep yaptığım gibi. | Open Subtitles | مثلما أفعل دائماً طوال حياتي |
Bu hep yaptığım şeydi. Hiç beni zengin edeceğini düşünmezdim. | Open Subtitles | نعم إنه شيء أفعله دائماً هذا ما جعلني غنياً |
Benim de hep yaptığım bir şey bu. | Open Subtitles | هذا شيئ أفعله دائماً |
Onu hep yaptığım şeyi yapması için gönderdim. | Open Subtitles | ولقد أرسلتها لتفعل ما كنت أفعله أنا دوماً |
hep yaptığım şey. Istakozların da sadece gözlerini yediğim gibi. | Open Subtitles | دائماً أفعل ذلك، مثلما أكل أعين الكركند فحسب |
hep yaptığım gibi. | Open Subtitles | كما أفعل دائماً |
hep yaptığım gibi. | Open Subtitles | كما أفعل دائماً |
hep yaptığım gibi. | Open Subtitles | كما كنت أفعل دائماً |
O işi bana bırak, hep yaptığım bir şey bu! | Open Subtitles | -دعه لي، فهذا ما أفعله دائماً |
Onu hep yaptığım şeyi yapması için gönderdim. | Open Subtitles | ولقد أرسلتها لتفعل ما كنت أفعله أنا دوماً |
hep yaptığım şey. | Open Subtitles | أنا دائماً أفعل |