| Her şey güzel olacak çünkü seni çok seviyorum. | Open Subtitles | سيكون كل شيء على ما يرام لانني احبك كثيراً |
| Her şey güzel. Güzel. | Open Subtitles | كلا ، كل شيء على ما يرام كل شيء على ما يرام |
| Ama yemin ederim Her şey güzel olacak. | Open Subtitles | لكن, اقسم بالرب سيكون كل شيء على ما يرام |
| Ev, tatil, dişçi ve okul masraflarını ödediğinde Her şey güzel ama aksi olduğunda? | Open Subtitles | الجميلة، نعم، انها كل شيء جيد عندما يدفع للمنزل واجازات والمدرسة و وتقويم الأسنان، |
| Şimdi Her şey güzel. Her şey yolunda. | Open Subtitles | كل شيء جيد الآن كل شيء تم إصلاحه |
| Şu an Her şey güzel, her şey yolunda ve ben-- | Open Subtitles | انه فقط كل شئ جيد الآن تعلم ، وأنا لا أريد |
| Doğru yöne atarsan Her şey güzel. | Open Subtitles | لو القيتيها في الاتجاه الصحيح فسيكون كل شيء على ما يرام |
| İzleyeceksin, dinleyeceksin, rapor vereceksin ve Her şey güzel olacak. | Open Subtitles | ستراقبين، ستصغين وتبلّغين وسيكون كل شيء على ما يرام |
| Laboratuardasın hafif kafan iyi, Her şey güzel. | Open Subtitles | مسرتخٍ قليلاً، كل شيء على ما يرام |
| Her şey güzel olacak, balım. | Open Subtitles | سوف يكون كل شيء على ما يرام يا حبيبتي. |
| Her şey güzel olacak. | Open Subtitles | سيكون كل شيء على ما يرام, لورانس. |
| Bu sefer Her şey güzel olacak. | Open Subtitles | سيكون كل شيء على ما يرام الآن. |
| Yazmıştın ki, "Tövbe edin, tövbe edin ki Her şey güzel olsun. | Open Subtitles | لقد كتبت، "توبوا، توبوا وسيكون كل شيء على ما يرام |
| - Her şey güzel. Onu çok mutlu ettiğini bilmelisin. | Open Subtitles | صحيح - كل شيء على ما يرام - يجب أن تعلمي أنكِ سبب سعادته |
| Her şey güzel olacak. Göreceksin. | Open Subtitles | سيكون كل شيء على ما يرام سترى ذلك |
| Her şey güzel olacak. Gelecek bahara Milan'ı almış olurum. | Open Subtitles | لكن كل شيء على ما يرام يجب أن أحتل (ميلان) في الربيع القادم |
| Her şey güzel olacak. | Open Subtitles | سيكون كل شيء على ما يرام |
| John Gulliver'ı 3 haftadır 7/24 izliyoruz ve eğer sizin oğlan ortaya çıkmasa Her şey güzel bitecekti. | Open Subtitles | لقد كان "جون جليفر" تحت المراقبة منذ أخر ثلاثة أسابيع، وكان كل شيء جيد حتى دخول هذا الشاب هناك |
| Evet, Her şey güzel. Odayı beğendim. | Open Subtitles | نعم, كل شيء جيد تعجبني الغرفة |
| Her şey güzel. | Open Subtitles | ومن كل شيء جيد. |