Olmayacağını duydum, ama... görünüşe göre, yengeç lokantasındaki aşçı her şeyi bilmiyor. | Open Subtitles | لبضع أشهر، لكن... على مايبدو أن الطباخ في كوخ السلطعون لا يعرف كل شيء |
Ama Elizabeth'in Picasso hikâyesini bilmiyordu, demek ki her şeyi bilmiyor. | Open Subtitles | لكنه لا يعرف قصة (إليزابيث) مع (بيكاسو) و هذا يثبت أنه لا يعرف كل شيء |
-John... -John her şeyi bilmiyor. | Open Subtitles | (إنّ (جون - جون) لا يعرف كل شيء) - |
Goki notlarda yazılı olan her şeyi bilmiyor. | Open Subtitles | غوكي لا يعرف كلّ شيء مكتوب في اللفائف |
Ama her şeyi bilmiyor. | Open Subtitles | إنه يعرف الكثير لكن لا يعرف كلّ شيء |
Michael her şeyi bilmiyor. | Open Subtitles | مايكل) لا يعرف كل شيء). |