her zaman yaptığım gibi tarihleri kontrol etmek için açtım bir şey üstüme atladı sonra. | Open Subtitles | لقد فتحته لأتحقق من التواريخ كما أفعل دائماً وشيء هجم علي |
Ben de her zaman yaptığım gibi yerine taktım. | Open Subtitles | صحيح ، و أنا أعدتُهُ إلى مكانه كما أفعل دائماً |
her zaman yaptığım gibi. | Open Subtitles | فعلت ما يجب فعله كما أفعل دائماً |
Koluma girdiğinde kolumu çekmemeye kararlıydım biri geldiğinde her zaman yaptığım gibi. | Open Subtitles | قررت ألا اسحب يدي إن أمسكتها. كما أفعل دائما. |
Ama kendi başıma yapacağım, tıpkı her zaman yaptığım gibi. | Open Subtitles | ولكني سوف أفعل هذا بنفسي كما أفعل دائما |
Sonra hayatımdan yakınmaya başladım her zaman yaptığım gibi. | Open Subtitles | وبعدها بدأتُ بالتذمّر عن حياتي كما أفعل دوماً |
Geç saatlere kadar düzenleme yapıyordum, her zaman yaptığım gibi, ve bir silah sesi duydum. | Open Subtitles | كنت أقوم بعملية تحرير الفيلم في وقت متأخر, كما أفعل دوما ثم سمعت صوت عيار ناري |
Tırnak, her zaman yaptığım gibi, tırnağı kapat. | Open Subtitles | "وأقتبس كلامه "كما أفعل دائماً انتهى الاقتباس |
Bilirsin, her zaman yaptığım gibi. Muhtemelen beni görmüşsündür. | Open Subtitles | كما أفعل دائماً لابد أنك رأيتني |
her zaman yaptığım gibi, toparlanmak için mesafe koydum. | Open Subtitles | لقد فككته ونظفته كما أفعل دائماً |
her zaman yaptığım gibi. | Open Subtitles | كما أفعل دائماً |
her zaman yaptığım gibi. | Open Subtitles | كما أفعل دائماً |
her zaman yaptığım gibi. | Open Subtitles | كما أفعل دائماً |
Sana daima bakacağım. her zaman yaptığım gibi. | Open Subtitles | سوف أعتني بك كما أفعل دائما |
her zaman yaptığım gibi. | Open Subtitles | كما أفعل دائما |
her zaman yaptığım gibi. | Open Subtitles | كما أفعل دائما |
Sadece her zaman yaptığım gibi sıradaki rastgele işi almak istemiyorum. | Open Subtitles | لا أريد أن أقبل بالعمل القادم عشوائياً كما أفعل دوماً. |
Şimdi her zaman yaptığım gibi son dakikada ona saçma bir hediye almak için eczaneye koşacağım. | Open Subtitles | والآن سينتهي بي الحال راكضا نحو متجر الأدوية وأشتري لها هدية سيئة كما أفعل دوما |