her zamankinden daha fazla zorladık ama meteor taşı kararsız hale geldi. | Open Subtitles | رفعنا الحرارة أكثر من أي وقت مضى لكن حجر النيزك فقد الثبات |
Kendimi sabit yaratma durumunda buldum, sadece bir sonraki adımı düşünen ve her zamankinden daha fazla fikir üreten bir durumda. | TED | لقد وجدت نفسي في حالة إنشاء مستمر مفكراً فقط في الخطوة التالية و طرح أفكار أكثر من أي وقت مضى. |
Yasadışı tıpla her zamankinden daha fazla ilgilendiğini görüyorum. | Open Subtitles | ارى انك متورط في الأدويه غير القانونيه أكثر من ذي قبل |
Şimdi her zamankinden daha fazla sana bu işte ihtiyacım var. | Open Subtitles | أريدك أن تتابع الموضوع أكثر من أيّ وقت مضى |
Ayrıca bu gece her zamankinden daha fazla içkiliyim. | Open Subtitles | إلى جانب أننى قد شربت أكثر من المعتاد الليلة |
Babam her zamankinden daha fazla etraftaymış gibi hissediyorum. | Open Subtitles | يجعلني أشعرُ وكأن والدي لا يزالُ حولي أكثر من أي وقتٍ مضى |
kapitalizm şimdilerde her zamankinden daha fazla adalete dayanmak zorunda. | TED | الآن أكثر من أي وقت مضى ومع اتساع التشعبات الاقتصادية يوما بعد يوم |
Yani teknik olarak, her zamankinden daha fazla ömrümün sonundayım, dünyanın tüm zamanını her zamankinden daha fazla hissetiyorum. | Open Subtitles | أقرب لنهاية حياتي من أي وقت مضى أنا بالواقع أشعر أكثر من أي وقت مضى بأنني أملك كل الوقت في العالم |
Stan, para biriktirmenin önemini şuan her zamankinden daha fazla anlaman gerekir. | Open Subtitles | ستان, يجب عليك الآن أكثر من أي وقت مضى أن تفهم أهمية توفير المال. |
Daha fazla öğrenci stresli, depresyonda olduğuna . ve her zamankinden daha fazla öğrenci okulu bıraktığına göre ne yaptığınızı biliyor olmalısınız. | Open Subtitles | يا ناس يجب أن تعرفوا ما تفعلونه بعد ذلك طلاب اكثر يعني اكتئاب اكثر مجهدين اكثر و الانسحاب الآن أكثر من أي وقت مضى |
Bana ihtiyacın var Michael. her zamankinden daha fazla. | Open Subtitles | أنت تحتاجني يا مايكل تحتاجني أكثر من أي وقت مضى |
Hayır. FDA bizi her zamankinden daha fazla haşlar. | Open Subtitles | لا, ستدقق الهيئة في عملنا أكثر من ذي قبل |
Fi, sana her zamankinden daha fazla ihtiyacım var. | Open Subtitles | فيونا أحتاجك الأن أكثر من ذي قبل |
Şu an her zamankinden daha fazla inancımız ayakta tutacak bizi. | Open Subtitles | الآن أكثر من أيّ وقت مضى سنتماسك بإيماننا. |
Turtada her zamankinden daha fazla tarçın vardı. | Open Subtitles | حسناً ، هناك قرفة على الشراب أكثر من المعتاد |
Geçen ay her zamankinden daha fazla satış yaptım. | Open Subtitles | لقد جلبت مبيعات أكثر من أي وقتٍ مضى الشهر الماضي. |
Şu anda sana her zamankinden daha fazla ihtiyacı var. | Open Subtitles | هي تحتاجك الآن , اكثر من أي وقت مضى |
Kuşlar yardım edebilir. Dostlarım yardımınıza her zamankinden daha fazla ihtiyacımız var. | Open Subtitles | يمكن للطيور أن تساعدنا أصدقائي الطيور نحتاج إليكم أكثر من السابق |
her zamankinden daha fazla değil. | Open Subtitles | -لا أكثر من العادة |
Sizi hayvanlara her zamankinden daha fazla yakınlaştırabiliyoruz. | Open Subtitles | نجلبك بشكل أقرب إلى الحيوانات أكثر مما سبق. |
Nikki'ni ona her zamankinden daha fazla ihtiyacı olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبريها بأن نيكي تحتاج لها الآن أكثر من قبل |
Hem de her zamankinden daha fazla. | Open Subtitles | لقد افسدنا الامور اكثر من اي وقت سابق |
Fakat, artık bu müziği paylaşmanın her zamankinden daha fazla imkanı olduğu için heyecanlıyım. | TED | لكنني الان متحمس لانه يوجد فرصة اكثر من ذي قبل لمشاركة الموسيقى |