İtiraf ediyorum, o bebeği hiç özlemeyeceğim. Ben de. | Open Subtitles | , يجب أن أقول . لن أفتقد ذلك الطفل |
Bu işi hiç özlemeyeceğim. | Open Subtitles | أنا لن أفتقد تلك الوظيفة |
Hayır, Onları hiç özlemeyeceğim. | Open Subtitles | لا ولكنني لن اشتاق اليهم |
Hayır, Onları hiç özlemeyeceğim. | Open Subtitles | لا ولكنني لن اشتاق اليهم |
Burnumun kanamasını, başağrılarını falan hiç özlemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أشتاق إلي نزيف الانف أو أوجاع الرأس وغير ذلك من الأشياء |
Bu hastanede hiç özlemeyeceğim şeyler de var, mesela, sıklıkla, tıbbi bilginin hiçbir anlam ifade etmemesi. | Open Subtitles | أتعرف, هناك بعض الأشياء أنا متأكد بأني لن أشتاق إليها حول هذا المكان مثل هكذا في كثير من الأحيان المهارات الطبية لا تهم حقاً |
Ve ben sizi hiç özlemeyeceğim. | Open Subtitles | و أنا شخصيا لن أشتاق إليكم |
Ve bende onu hiç özlemeyeceğim. | Open Subtitles | وأنا لن أشتاق إليه |
Seni hiç özlemeyeceğim. | Open Subtitles | لن أشتاق لك |