Hiç acımayacak. | Open Subtitles | لن تشعر بأي ألم. |
Dişinize bakmak için ağzınıza bir ayna soktu ve "Endişelenme, Hiç acımayacak" dedi. | TED | بدأ بإدخال مرآه في فمك ليرى أسنانك، وقال، "لا تخف، هذا لا يؤلم." |
Doktor size; "Endişelenme, Hiç acımayacak" dedi ve size hayatınızdaki en acı veren iğneyi yaptı. | TED | وقالت، "لا تخف، هذا لا يؤلم" ثم أعطتك أكثر حقنة مؤلمة على الإطلاق. |
İğne olduğunuz zaman duyduğunuz "Hiç acımayacak" sözü, sizin için koşulsuz uyarıcı olan iğnenin acısıyla eşleştiği anda koşullu uyarıcıya dönüştü ve oradan fırlayıp çıkmanıza, yani koşullu tepkinize sebep oldu. | TED | عندما ذهبت من أجل الحقنة، جملة، "لا تخف، هذا لا يؤلم." أصبحت مثيراً شرطياً، عندما تم ربطه مع ألم الحقنة (المثير الطبيعي)، تبعته استجابة طبيعية وهي الهروب من المكان. |