Bilmiyorum, komutanım. Sanırım hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | لا أعلم ياسيدتى , أعتقد بأننى لم أغادر أبداً |
Korkmadım. Sadece Philly'den hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | لا أنا لست خائف, إنه مجرد أنني لم أغادر فيليدلفيا بعد. |
Yedek davacı bendim. Mahkemeden hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | أنا المدعي العام الإحتياطي أنا حتى لم أغادر قاعة المحكمة أبداً |
O zamandan beri şehirden hiç ayrılmadım ve hiç sevgilim olmadı. | Open Subtitles | من وقتها لم أترك المدينة ولم تكن لي صاحبات مرة أخرى |
Bu yüzden evden hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | لهذا السبب لم أترك البيت أبدًا |
Babana bir firari olduğumu söyledim fakat gerçek şu ki ordudan hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | أخبرتُ والدكِ بأنني هربت من الجبش لكنالحقيقة... إنني لم أترك الجيش |
Beş yaşımda Kore'ye geldiğimden beri evden hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | لم أغادر قط منذ انتقلت إلى كوريا وأنا في الـخامسة من عمري |
Annem ben okulu bitirdiğimde vefat etti, dükkânda nonna'ya yardım etmem gerekiyordu, hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | توفيت أمي حين كنت في المدرسة، لذلك كان علي مساعدة جدتي في المتجر، ولم أغادر قط. |
Görev yerimden hiç ayrılmadım, ama sabah olunca ikisi de gitmişti. | Open Subtitles | لم أغادر مكاني أبداً، لكن في الصباح، كلاهما قد اختفى |
Adadan hiç ayrılmadım ama bunu zaten biliyorsun. | Open Subtitles | - لم أغادر هذه الجزيرة مطلقاً, لكن أعتقد, انك تعلم هذا مسبقاً. |
Ama odadan hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | و لكني لم أغادر الغرفة |
Buradan daha önce hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | لم أغادر منزلي من قبل. |
Babana bir firari olduğumu söyledim fakat gerçek şu ki ordudan hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | أخبرتُ والدكِ بأنني هربت من الجبش لكنالحقيقة... إنني لم أترك الجيش |
Bayan Carlisle'ın gelişi dışında, yanından hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | لم أترك جوارها (إلا عندما جاءت الانسه (كارلايل |
Ben evden hiç ayrılmadım Gordon. | Open Subtitles | لم أترك بيتي قط يا (غوردن) |
Tam olarak hiç ayrılmadım. | Open Subtitles | أنا لم أغادر قط |