ويكيبيديا

    "hiç duymadım" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • لم أسمع
        
    • لم اسمع
        
    • لم أسمعك
        
    • لم أسمعها
        
    • لم اسمعك
        
    • لم يسمع منه
        
    • مَا سَمعَ عنه
        
    • ولم أسمع
        
    • ولم اسمع
        
    • لم يسبق أن سمعت
        
    • لم يسبق لي أن سمعت
        
    • لم أسمعه
        
    • أنا أبداً مَا سَمعتُ
        
    • أسمع أبدًا
        
    • أسمع مطلقاً
        
    O markayı hiç duymadım. Şöyle bir Gaz Prensesi'ne ne dersin? Open Subtitles لم أسمع عن هذه الماركة ما تحتاجين إليه هو أميرة الغاز
    Madem o kadar başarılıydın nasıl oldu da seni hiç duymadım? Open Subtitles لو كنتِ ناجحة بالفعل ، فلماذا لم أسمع بكِ من قبل؟
    Bu yeni hastaneyi hiç duymadım ben de internetten baktım. Open Subtitles لم أسمع أبدا بهذا المستشفى لذا بحثت عنه وطبعت هذا
    Siz benim isimimi biliyorsunuz ama ben sizi hiç duymadım. Open Subtitles كلكم تعرفون اسمي ولكن لم اسمع عن اي واحد منكم
    Hatta gazetede adını görene kadar hiç duymadım. Open Subtitles انا حتى لم اسمع به ابدا الى ان رأيت اسمه في الصحيفة
    Daha önce Kumanda Merkezinde bu tarz bir davranışı hiç duymadım. Open Subtitles هذا فظيع . لم أسمع عن مثل هذا التصرف فى الغرفة الحربية من قبل
    Daha önce Kumanda Merkezinde bu tarz bir davranışı hiç duymadım. Open Subtitles هذا فظيع . لم أسمع عن مثل هذا التصرف فى الغرفة الحربية من قبل
    Ama tanrının, gemi mürettebatının maaşlarını düzenlediğini ya da mutemete görevini öğrettiğini hiç duymadım. Open Subtitles ولكني لم أسمع قط أنه هو من يقرر رواتب طاقمها، ولا أنه يرشد من يصرف الرواتب بأداء مهامه
    Akşam duası vaktinde, kapıların sürgülü olması doğru mu? Böyle bir şeyi hiç duymadım. Open Subtitles وهل يغلق أحد الأبواب خلال صلاة الناقوس، فهذا مما لم أسمع به؟
    hiç duymadım. Hayır, bir içki almayı düşünüyorum. - Bu ne? Open Subtitles السندويتشات، لم أسمع بها لا، أعتقد بأني أريد شراباً
    Saçına bakarak bir adama aşık olan bir kadın hiç duymadım. Open Subtitles لم أسمع بفتاة تمنح رجلاً الحبّ لأنّ شعره جميل
    hiç duymadım. Ona herhangi bir iş vermiş miydik? Open Subtitles لم أسمع عنه يوماً، هل تعاملنا معه من قبل؟
    Daha önce hiç duymadım. Open Subtitles فأنا لم أسمع بها من قبل، هل هو دواء فعلي؟
    Senin adını hiç duymadım veya hiç reportajını falan okumadım. Open Subtitles لم أسمع بإسمك قط أو قرأته في المجموعة أو في أيّ مكان.
    Senin adını hiç duymadım veya hiç reportajını falan okumadım. Open Subtitles لم أسمع بإسمك قط أو قرأته في المجموعة أو في أيّ مكان.
    Bir beysbol sopası tarafından saldırıya uğrayan birini daha önce hiç duymadım. Open Subtitles لم أسمع من قبل عن شخص هوجم بواسطة مضرب كرة "بيسبول" وحده
    hiç duymadım demedim... Sadece hangisiydi diye sordum. Open Subtitles لم اقل أني لم اسمع عنها ، كل ما في الأمر كيف تجري الأمور
    Bak keriz... hiç duymadım demedik heralde.. Sadece hangisiydi diye sordum. Open Subtitles لم اقل أني لم اسمع عنها ، كل ما في الأمر كيف تجري الأمور
    O türü daha önce hiç duymadım. Avustralyalı bir tür mü? Open Subtitles لم اسمع بهذا النسل هو هم كلاب من استراليا ؟
    Hayır, ben senin bundan bahsettiğini hiç duymadım, hepsi bu. Open Subtitles لا، لم أسمعك فقط تتحدث عنها هذا ما في الأمر
    Bu şiiri daha önce hiç duymadım. Tekrar okusana. Open Subtitles لم أسمعها من قبل أعيديها علي ثانية
    Ve bütün hayatım boyunca, anne, istediğin şeyleri söylediğini hiç duymadım. Open Subtitles وطوال حياتى، امى لم اسمعك قط تقولين ما تريدينه
    Şey, hiç duymadım. Open Subtitles نعم، أنا أبدا، اه، لم يسمع منه.
    Dediğim gibi, hiç duymadım. Open Subtitles مثل أنا أَقُولُ، مَا سَمعَ عنه.
    Tamam, yeter artık. Benim her yerde arkadaşlarım var, Ateş Ulusu'nda bile. Ama savaştan bahsedildiğini hiç duymadım. Open Subtitles حسناً, إنتظري , لدي أصدقاء في جميع أنحاء العالم حتى في أمة النار ولم أسمع عن أي حروب.
    Altı yıldır buralarda yaşıyorum ve öyle bir yeri hiç duymadım. Open Subtitles انا عيش هنا منذ 6 سنوات ولم اسمع بشىء في هذا المكان
    Hayır, hiç duymadım. Neler olduğundan haberin var, değil mi? Open Subtitles كلا، لم يسبق أن سمعت بها، أنتم تعرفون ماذا يحصل هنا، صحيح؟
    Bunu daha önce hiç duymadım. Open Subtitles لم يسبق لي أن سمعت مثل هذا الشيء.
    Senden bahsettiğini hiç duymadım. Open Subtitles لا أصدق إني لم أسمعه يذكر إسمك
    Demin de söyledim, bu adamı daha önce hiç duymadım. Open Subtitles أنا لا أَعْرفُ. أخبرتُك في وقت سابق، أنا أبداً مَا سَمعتُ عن هذا الرجلِ قبل ذلك.
    Ünlü erkeklerin ardı ardına çıkan skandallarından sonra bir şey fark ettim: Tecavüzde bulunan ya da fiziksel şiddet uygulayan bir erkeğin kurbanından alenen özür dilediğini hiç duymadım. TED بعدها، ومع الفضائح الأخيرة لرجال مشاهير، التي جرى التشهير بها واحدة بعد أخرى، أدركت شيئًا ما: لم أسمع أبدًا بأن رجلًا ارتكب اغتصابًا أو عنفًا جسديًا قد قدم اعتذارًا علنيًا إلى ضحيته.
    Daha önce bu sesi hiç duymadım. Oğlumun tefeciye borcu falan mı varmış yani? Open Subtitles لم أسمع مطلقاً هذا الصوت في حياتي أكان إبني متورطاً بقرض مع فائدة كبيرة أو ما شابه؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد