| Aileyle tatil hiç eğlenceli değil... iyi olsalar bile. | Open Subtitles | ليس ممتعاً الذهاب في عطلة مع والديك حتى لو كانوا لطيفين |
| Seksapeli "0" olan bir kızla takılmak hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | ليس ممتعاً البقاء مع هذه المرأة غير المثيرة جنسياً. |
| Bir dakika. Bu hiç eğlenceli değil. Olabileceğini düşünmüştüm ama değil. | Open Subtitles | هذا ليس ممتع اعتقدت بأنه ممتع لكنه لم يكن كذلك |
| - Hadi ama. Tek başına hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | بربك، هذا ليس ممتع عندما أقوم به وحيداً. |
| İşler hiç eğlenceli değil burada. Emin ol eğlenmiyorum. | Open Subtitles | لستُ مستمتعاً في الداخل |
| hiç eğlenceli değil. Özür dilerim. | Open Subtitles | هذا ليس مضحكاً بل هذا نقيض ذلك |
| Baba, izcilik hiç eğlenceli değil. Ve Ben.... bi dakka. | Open Subtitles | ... أبي الكشافة ليست ممتعة وأنا انتظر لحظة |
| Sevgilisi olmayan kız olmak da hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | و ليس من الممتع أن تبقي بدون صديق أيضا |
| Hiç yakalayamamağın bir şeyin peşinden koşmak hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | انه ليس ممتعاً أن تسعين خلف شيء لن تحصلين عليه أبداً |
| Birinin düşünceleriyle oynamak hiç eğlenceli değil, değil mi? | Open Subtitles | ليس ممتعاً عبث أحدهم في رأسكَ، صحيح؟ |
| Ben her gün neredeyse vuruluyorum. hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | وأنا أتلقى ضرب نار كل يوم، وهذا ليس ممتعاً! |
| Dünyaya Arthur'un bir piçi olduğunu söylemek sadece dedikoduya yarayacaksa hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | أقصد بأن اُخبر العالم بأن "آرثر" لديه ابن رديء ليس ممتعاً اذا الا اذا كان جيداً من أجل القيل والقال. |
| Hayır, tatlım. hiç eğlenceli değil. Ve oynamayacağım. | Open Subtitles | لا عزيزتي ، ليس ممتعاً ولا أريد أن ألعب |
| Ama eğer başkalarının hayatını burnumu sokmazsam... kendime odaklanamam ve bu hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت لا اتدخل في حياة الآخرين سوف اركز على نفسي وهذا ليس ممتع |
| Eğleneceğimizi söylemiştiniz. Bu hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | قلت أننا سنذهب لنحظى ببعض المرح والمتعه هذا ليس ممتع |
| Burası hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | انه ليس ممتع هنا |
| İşler hiç eğlenceli değil burada. Emin ol eğlenmiyorum. | Open Subtitles | لستُ مستمتعاً في الداخل |
| - hiç eğlenceli değil. - Evet. | Open Subtitles | هذا ليس مضحكاً - أجل - |
| hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | هاة؟ هذة الاشياء ليست ممتعة |
| Sürekli aynı boyda görünmek hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | ...ليس من الممتع رؤية الأشياء من نفس الارتفاع طيلة الوقت |
| Birine olan hislerini saklamak hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | من غير الممتع أن تخبأ طريقة شعورك الحقيقية لأحدهم |
| Bu benim için hiç eğlenceli değil. | Open Subtitles | هذه ليست متعة بالنسبة لي على الإطلاق. |