Zack ana evi hiç görmemiş çünkü tenis kortu ve gölet görüşü kapatıyormuş. | Open Subtitles | لم يرى زاك الشقة الرئيسية أبداً, لأن ملعب التنس و البركة تحجبان الرؤيا |
30 yıllık balıkçılık hayatı boyunca bir yunusun böyle davrandığını hiç görmemiş rehber. | TED | وقال انه خلال 30 عام من التجوال في المحيط لم يرى دلفين يقوم بهذا |
Yemin ederim. Bu kadar çürüğü bir arada hiç görmemiş. | Open Subtitles | أقسم أنه قال أنه لم يرى مثل هذا العدد من التجاويف فى فم واحد من قبل |
Adreste bir eşleşme buldum. hiç görmemiş miydin? | Open Subtitles | لدي تطابق في العنوان، لم تره من قبل،صحيح؟ |
İtalya'yı hiç görmemiş olan ve ara sıra bana bakıcılık yapan güzel Sicilyalı komşumuzun adıydı bu. | Open Subtitles | كان اسم جميل جاره صقلية الذين لم ير إيطاليا وأحيانا يجلس طفل لي. |
Son bir haftadır ikisini de burada hiç görmemiş. | Open Subtitles | انهم لم يرى بعضهم البعض لأكثر من الأسبوع |
İyi haber, elemanı hiç görmemiş. | Open Subtitles | الخبر الرائع هو ، انه لم يرى الشخص من القبل |
Kim "boyu önemli değil" demişse bu masayı hiç görmemiş. | Open Subtitles | من قال بأنّ الحجم لا يهم، فإنّه لم يرى هذه الطاولة |
O köpeği hiç görmemiş olmayı dileyecek. | Open Subtitles | سيتمنى انه لم يرى هذا الكلب ابدا |
Babam çok iyi bir denizciydi ama böyle dalgaları hiç görmemiş. | Open Subtitles | "والدي كان يُبحِرُ كثيرا ولكنه لم يرى موجاتٌ بهذه القوة من قبل |
Belki, ama Travis'i daha evvel hiç görmemiş gibi davranmıştı. | Open Subtitles | ربّما، لكنّه تصرف مثل أنّه لم يرى (ترافيس) من قبل |
Ama fikir şu ki, bu kuşu daha önce hiç görmemiş ve onu önemsemek için bir sebebi olmayan biri için bu fotoğraflar, bu yeni perspektifler bu su havzasını bu kadar müthiş, değerli ve önemli hâle getiren bir tek türe küçük bir ışık yakmaya yardımcı olacaktır. | TED | لكن تمحورت الفكرة حول، كونها فرصة لمن لم يرى هذا الطائر من قبل وليس لديه سبب للاهتمام به، هذه الصور، هذه المشاهد الجديدة، ستساعد في تسليط الضوء على صنف واحد فقط يجعل من مستجمع المياه هذا عظيم جدا، وقيم جدا، ومهم جدا. |
Star 80 filmini hiç görmemiş belli ki. | Open Subtitles | يبدو انه لم يرى أبداً "star 80" |
İşte. Anlık saf şaşkınlık. Silahı hiç görmemiş. | Open Subtitles | هناك ، إنها (مُفاجأة حقيقية لّحظية)، إنـّه لم يرى السلاح قبلاً. |
Bay Delario ne telefonu ne de Gemma Butler'ı hiç görmemiş. | Open Subtitles | السيّد (ديلاريو) يدّعي أنّه لم يرى الهاتف أو (جيما بتلر). |
Onu hayatı boyunca hiç görmemiş ve ona "Knightley" diyor! | Open Subtitles | لم تره في حياتها وتناديه بنايتلي |
Onu hiç görmemiş bile olabilir. | Open Subtitles | . ياللسخرية، إنّها لم تره إطلاقاً |
Ömründe hiç görmemiş. | Open Subtitles | لم تره في حياتها |
Bu kartı hiç görmemiş, ayrıca ne general ne de general için tahsis edilen ajanlar dışında birinin birinin bu odaya girdiğini ya da çıktığını görmemiş. | Open Subtitles | لم ير هذه البطاقة أبداً, ولم ير أحداً يدخل أو يخرج من الغرفة. غير الجنرال والعملاء المرافقين له. |
Aristo onlar için barbar demiş olabilir, ama sanırım ki Babil'i hiç görmemiş. | Open Subtitles | ،ربما أسماهم (أرسطو) برابرة لكنه لم ير (بابل) قط |
Michael'ı on yaşından beri hiç görmemiş. | Open Subtitles | لم ير (مايكل) منذ كان بالعاشرة |