Ben ona hiç inanmadım. | Open Subtitles | انا فقط ,لم اصدقها |
Ben ona hiç inanmadım. | Open Subtitles | انا فقط ,لم اصدقها |
Ona hiç inanmadım. | Open Subtitles | أنا لم اصدقها. |
Hikâyenin "Büyükbabam bir uzaylıydı" kısmına hiç inanmadım. | Open Subtitles | لم أصدق هذا الجزء من القصة أبي كان فضائياً |
Ben hiç inanmadım ama gerçeği gördüğün zaman bu demir parmaklıklar kadar gerçek bir şekilde önünde dururken tanrısının gerçek olduğunu nasıl inkar edersin? | Open Subtitles | لم أصدق قط لكن عندما ترى الحقيقة. عندما تكون أمامك حقيقية كهذه القضبان الحديدية كيف تنكر أن إلهها حقيقي؟ |
Biliyorsun sizin bu yaptıklarınıza hiç inanmadım ama doğru olmayan bir şeyler var. | Open Subtitles | لم أصدّق أبدًا بأمور الخوارق التي تعملان بها لكن هناك ما يُثير الريبة |
Onun dediklerini hiç inanmadım ama insanlar yeniden kaybolmaya başladı. | Open Subtitles | .. لم أصدق حقًا ما قالته, لكن و الآن بدأ الناس بالإختفاء مجددًا |
Taa içten, hiç inanmadım. | Open Subtitles | لم أصدق ذلك أبداً، في قرارة نفسي |
Senin söylendiği gibi başbelası biri olduğuna hiç inanmadım. | Open Subtitles | لم أصدق ما قالوه عنك بكونك عنيدًا. |
Sizin bir katil olduğunuza hiç inanmadım ve hala inanmıyorum. | Open Subtitles | لم أصدق أبدًا أنك قاتل ولازلت على رأيي |
Buna hiç inanmadım zaten. | Open Subtitles | أنا لم أصدق ذلك. أبداً |
Biliyor musun, bir deneme uçuşunda düştüğüne hiç inanmadım. | Open Subtitles | ..تعلم أنني لم أصدّق أن طائرتك سقطت خلال رحلة تجريبية |
Boğularak ölümün acısız olduğu efsanesine hiç inanmadım, ya siz? | Open Subtitles | لم أصدّق أبداً المقولة بأن الموت غرقاً ليس به ألم، ماذا عنك؟ |