"hiç tanışmamıştım" - ترجمة من تركي إلى عربي

• لم أقابل
• لم اقابل

Sıcak bir ütü ile kızarmış peynirli sandviç yapan biriyle hiç tanışmamıştım.
لم أقابل رجلاً قط يصنع ساندويتش الجبن المشوي بقطعة حديد ساخنة

Doğru erkekle hiç tanışmamıştım, ve düşündüm ki daha fazla beklersem şansımı kaçırabilirim.
.. و لم أقابل الشخص المناسب و ظننت إنه إذا إنتظرت طويلاً سأفوت فرصتي

Düşündüğünü söyleyen bir kadınla hiç tanışmamıştım.
لم أقابل امرأة أبداً تقول ما تفكر به بالضبط.

Daha önce film çeviren biriyle hiç tanışmamıştım ama gerçek kişiyle... karakteri birbirine karıştıracağımı sanmıyorum.
لم أقابل ممثل من قبل, ولكنّي لا أعتقد أنّي قد أخلط شخصاً مع شخصيتهُ التمثيليّة

Üniversiteyi zorunlu görmeyen biriyle daha önce hiç tanışmamıştım.
لم اقابل احداً ابداً يجعل الكلية هي خيار ثاني

Tutkusu gerçek anlamda hayat kurtaran bir hocayla daha önce hiç tanışmamıştım.
لم أقابل أبدا مدرسا شغفه حرفيا, إنقاذ حياة الآخرين

Uluslararası meseleler hakkında bu kadar fikri olan bir orta düzey müze çalışanıyla daha önce hiç tanışmamıştım.
لم أقابل أبداً عامل متحف متوسط المستوى ذو آراء عديده عن الشئون الدولية

Benden başka oraya giden biriyle daha önce hiç tanışmamıştım.
لم أقابل .. لم أقابل أحد أبداً قد ذهب إلى هناك

Kasabaya gelmeden önce o hanımla hiç tanışmamıştım.
لم أقابل تلك السيدة قبل أن آتي للبلدة

Atıştırmalık sevmeyen bir çocukla hiç tanışmamıştım.
لم أقابل طفل لا يحب تناول وجبة خفيفة

Senin gibi biriyle hiç tanışmamıştım, hiçbir türden.
لم أقابل شخصٌ مثلك من قبل في أي نوع

Senin gibi biriyle hiç tanışmamıştım, Superman.
"أنا لم أقابل أحداً مثلك قطّ يا "سوبرمان

Clara ile hiç tanışmamıştım. Oldukça güçlü biri değil mi?
لم أقابل "كلارا" قط لكنها تبدو قوية، صحيح؟

Tanrım. Senin gibi biriyle hiç tanışmamıştım.
رباه، لم أقابل أحد مثلكِ من قبل

- T-A-R-A. - Bir "Tara"yla hiç tanışmamıştım.
-ا-ر-ا ـ لم أقابل أي " تارا " من قبل

Evet, babanla hiç tanışmamıştım ama hep böyle gizemli miydi?
أنا لم أقابل والدكِ من قبل

Senin gibi biriyle hiç tanışmamıştım.
أنا لم أقابل شخص مثلكِ من قبل

Senin gibi bir kadınla hiç tanışmamıştım.
لم أقابل من قبل امرأة مثلك

Tuhaf ama daha önce Devlin isminde biriyle hiç tanışmamıştım.
وهو انني لم اقابل في حياتي شخصاً يدعى ديفلن

Onun gibi birisiyle hiç tanışmamıştım. Muhteşem bir hayatı var.
لم اقابل مثلها ابدا لديها حياة مدهشة