Başında durup saatlerce farklı kombinasyonlara bastım ama Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | جلست لعدة ساعات أضغط عل مختلف المجموعات, لكن لم يحدث شيء |
Bu iki hâl arasında Hiçbir şey olmadı mı yani? | Open Subtitles | وبعد لحظة تحاول خصي زميلك لم يحدث شيء بين اللحظتين؟ |
Fakat beni kiralayan kişi ortadan yok oldu ve Hiçbir şey olmadı! | Open Subtitles | ولكن الشخص الذي عينني أختفى ولكأنة لم يحدث شيئ ,لم يحدث شيء |
Bilmeni isterim ki dün gece aramızda Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | اردك ان تعلم انه لم يحدث شئ بيني وبين صديقتك البارحة انا اقسم |
Farklı otellerde, farklı odalarda kaldık ve Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | لقد أقمنا بغرف مختلفة, وفنادق مختلفة ولم يحدث أي شيء |
Her zaman da kabul ederdi; ama Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | هي تأخذ التكاليف دائماً لكن لا شيء حدث أبداً |
Ama o sahtekârdan yardım istediğimde Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | ولكن حين فتحتها أما هذا المدعي لم يحصل شيء |
Onu biliyorsun... şüphecidir o, ama yıllardır burada Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | أنت تعرفه أنت شكاك, لكن هنا لم يحدث شيء منذ سنيين. |
Hiçbir şey olmadı. Sadece aramızdakilerin bir yalan olduğunu duymaya ihtiyacım vardı. | Open Subtitles | لم يحدث شيء وأودّ إعلامك أن الوقت الذي أمضيته معها كان كذبة. |
dedi. Tabii ki, Hiçbir şey olmadı. Kimse bir şey yapmadı. | TED | وحتماً لم يحدث شيء من هذا القبيل .. لم يقم اي احد باي شيء |
Daktilonun önünde oturdum ve Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | جلست أمام الآلة الكاتبة لم يحدث شيء تماماً |
Restoranda Hiçbir şey olmadı, tamam mı? Şimdi uzaklaşın! | Open Subtitles | لم يحدث شيء في المطعم، حسنا، ودعاني وشأني |
- Julian, Hiçbir şey olmadı. - Yaptığın hiçbir şeyi duymak istemiyorum. | Open Subtitles | جوليان لم يحدث شيء لم أعتقد للحظة أنه حصل شيء |
Frenlere bastım, ama Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَدُوسُ على الكابحاتِ، لكن لم يحدث شيء. |
Akıllıca bir şey olmadığını biliyorum ve aptal olduğumu düşünüyorsun ama Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | أعرف بأنه لم يكن الشيء الأذكى لأفعله وتعتقد بأنني أحمق ولكن لم يحدث شيء |
Yani elini alnıma dayadı, ama Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | وضع يده على رأسي لكن لم يحدث شئ |
Birçok kez denesekte, Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | لايهمكممرةنـــمارسفيها الجمّــاع، لم يحدث أي شيء قط |
Endişelendiğini biliyorum bilmen gerekir diye düşündüm ki haftasonu benim açımdan Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | لذا أردت فقد إعلامك بأن لا شيء حدث في نهاية الأسبوع خاصتي |
30 gün boyunca Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | والغريب أنه لم يحصل شيء ذو أهمية لمدة 30 يوم تقريبا |
Hem bak ne diyeceğim, büyük ihtimal bana kanı kaynamıştır ve aslında tamamen iğrenç değildi yani başka bir hayatta bilemiyorum, Hiçbir şey olmadı ama! | Open Subtitles | و فى الواقع هو لم يكن بتلك الغرابه, لذا فى حياة اخرى كان من الممكن , لكن لم يحدث شىء و جونز |
Geçen hafta Hiçbir şey olmadı. Merak etme. Ben oradaydım. | Open Subtitles | لم يحدث شيئاً فى الإسبوع الماضى لا تقلقى لقد كنت هناك |
Tatil sırasında farklı Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | لا شيء يحدث إلا الأمور الغريبة خلال العطلة |
O'Neill, yalan söyledim. Orada Hiçbir şey olmadı, tamam mı? | Open Subtitles | اوه , هيه , اونيل , انا فقط كذبت ,انا اسف يارجل لا شئ حدث هناك , حسنا ؟ |
İçerde Hiçbir şey olmadı diyemem, ama binayı asla terketmedi. | Open Subtitles | لا أجزم بأن شيئاً لم يحدث بالداخل ولكنها لم تبارح المبنى |
Yarın kimse uyanıp da Hiçbir şey olmadı diye hayal kırıklığı yaşamayacak. | Open Subtitles | لن يستيقظ أحداً غداً وهو حزين بأن لاشيء حدث. |
Hayır, bir şey söylemedim. Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | .كلا، لم أقل أيّ شيء .و لم يحدث أيّ شيء في الحانّة |
Yukarıdakilere bir e-mail gönderdim ama Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | لقد أرسلتُ بريدا إلكترونيا للسُلطة العُليا، ولكن... لمْ يحدث شيء. |
Kendimden geçmişim. Hiçbir şey olmadı. | Open Subtitles | انا فقط فقدت الوعي , لم يحدث اي شئ |