Burada, Hickory Sokağı'nda bir şeyler var, bu iki ölümün ardındaki göremediğimiz şeyler. | Open Subtitles | هناك شئ ما في طريق هيكوري شئ ما خلف تلك الوفيتان لا نراه |
Singapur'da yaşıyordu, ama kocası öldü, şimdi Hickory Sokağı'ndaki bir öğrenci yurdunu çekip çeviriyor. | Open Subtitles | لقد كانت تعيش في سنغافورة ثم توفي زوجها و الآن هي تعمل في سكن سكن للطلبة في طريق هيكوري |
Ve bu yüzden mi Hickory Sokağı'ndaki... sırt çantası dükkânında çalışıyordunuz? | Open Subtitles | .. و لهذا السبب كنت تعمل في محل الحقائب المطوية في طريق هيكوري ؟ |
Hickory Sokağı'ndaki çantalarda garip bir şeyler var. | Open Subtitles | هناك شئ غريب بخصوص الحقائب المطوية في طريق هيكوري |
Hickory Sokağı 26 Numaradaki eşyaların... çoğunu kimin çaldığı veya neden çaldığıyla, ilgili bir gizem yok. | Open Subtitles | .. لا يوجد غموض حول من كان يسرق أغلب الأغراض من 26 طريق هيكوري أو لماذا |
Hickory Sokağı 26 Numaradaki hırsızlıkların... sadece bir kısmının sorumluluğunu üstlendi. | Open Subtitles | الآنسة "سيليا" إدعت المسؤولية عن بعض السرقات في 26 طريق هيكوري |
Burada, Hickory Sokağı'nda hoşuma gitmeyen bir şeyler var... beni korkutan şeyler bunlar. | Open Subtitles | هناك شئ ما هنا في طريق هيكوري لا أحبه ... و الذي يسبب لي الخوف |
Evet. Ben de tam Hickory Sokağı'ndan geliyordum. | Open Subtitles | نعم لقد أتيت لتوي من طريق هيكوري |
Ama Hickory Sokağı'nda hepimiz arkadaşız. | Open Subtitles | و لكننا جميعاً أصدقاء في طريق هيكوري |
Çünkü Sir Arthur Stanley'in Hickory Sokağı 26 Numarada... başka bir isimle kalan oğlunu görünce afallamıştı. | Open Subtitles | "لأنه أثارت دهشتها رؤية صورة إبن السير "آرثر ستانلي و الذي كان يعيش في 26 طريق هيكوري تحت اسم مزيف |
Hickory Sokağı'nda yardımınıza ihtiyacımız var, efendim. | Open Subtitles | نود مساعدتك بخصوص طريق هيكوري |
Hickory Sokağı'na. | Open Subtitles | طريق هيكوري |
Hickory Sokağı'na. | Open Subtitles | طريق هيكوري |