- Bir ay boyunca plan yaptık. - Bu hikayeye bayılıyorum. | Open Subtitles | لقد خططنا كل شيء من أجل أحاديث الناس أحب هذه القصة |
Olaydan sonraki ilk birkaç gün yayımlanan hikayeye göre bu genç adamlar suçluydu. | Open Subtitles | في أول يومين بعد الواقعة القصة المتداولة هو أن هؤلاء الفتية كانوا مذنبين |
hikayeye göre; sel o kadar kuvvetli olmasına rağmen... evi yıkamamış. | Open Subtitles | تقول القصة ضرب الفيضان هذا البيت ، ولكن لكن لم يهدمه |
Böylece biz bir film yaptık ve zamanla benim hakkımdaki bir hikaye olmaktan çıkıp bir öğretmen hakkındaki bir hikayeye dönüştü. | TED | و بذالك أنجزنا الفيلم و قد تبين أنه أكثر من مجرد قصة عني، أكثر من قصة معلم. |
Kaynak endüstrisiyle yaptığımız girişimlerden farklı olarak finans sektörü girişimlerinde bu hikayeye insan öğesini katarsak sanırım onu muazzam yerlere taşıyabiliriz. | TED | وبعكس محاولاتنا مع صناعه الموارد ومحاولاتنا مع الصناعات المالية بإحضار عناصر إنسانية لهذه القصه أعتقد أننا نستطيع أخذه إلى أماكن مهمة |
benim sorum ise evet, deneyelim ve Orta Doğu'daki politikaları çözelim ama bir de hikayeye bir bakalım. | TED | إذا هيا .. لنحاول حل المشكلة السياسية في الشرق الاوسط ولكن لننظر اولا الى القصة .. |
Aklımdaki imge zaten kağıdın kendisinde var. Yapmam gereken sadece hikayeye ait olmayan parçaları çıkarmak oluyor. | TED | وبما أن صورة قصتي موجودة في الورقة ما علي إلا أن أزيل ما ليس من القصة |
Ve bunların tümü sizi binlerce yıllık insan yaratılığı hakkında meraklandırıyor ve her sanat eserinin bu hikayeye nasıl oturduğunu gözler önüne seriyor. | TED | وهو ما يجعلكم تفكرون حرفيا بمئات آلاف الأعوام من إبداع البشر و كيف يعكس الفن الإنساني هذه القصة. |
Gerçekten anlatmak istediğim son hikayeye gelirsek, çünkü yaptığım bütün bu işlerin içinde bana en çok şey ifade eden belki de budur. | TED | والقصة الأخيرة أريد فعلا أن أخبركم بهذه القصة، لأنها على الأغلب القصة التي تعني الكثير لي من كل ما أفعله. |
Ürettiğim bu hikayeye hepiniz inanırsanız, aynı kalıpları, kural ve değerleri benimsersiniz ve işbirliği yapabilirsiniz. | TED | وإن صدقتم جميعكم هذه القصة التي ابتكرتها للتو، عندها ستتبعون نفس السنن والقوانين والقيم، وستتمكنون من التعاون. |
Böyle bir hikayeye hiç bir şempanze inanmayacaktır. | TED | لن يصدق أي قرد شمبانزي هذه القصة على الاطلاق. |
Bütün bunları anlamak için hikayeye dönüşmem gerekir. | TED | يجب أن أتمثل القصة من أجل فهم الكثير من ذلك. |
Fakat 3 boyutlu basım hikayeye daha fazla şey katabilmekte. | TED | ولكن تقدمُ الطباعة ثلاثية الأبعاد إضافة لإخبار القصة. |
Her akşam, saat 8'de, The New Yorker'ın fiction hesabından yeni bir kısa hikayeye erişebilirsiniz. | TED | كل ليلة, الساعة 8 مساءاً, تستطيع متابعة قصة قصيرة من حساب نيويوركر الخيالي |
Ve Terence'nın hastalığı sırasında, ben, biz, biz birlikte savaştığımız hikayeye de inanmak istedik. | TED | وخلال مرض تيرانس أنا أونحن أردنا ان نصدق قصة أخرى قصة كفاحنا معا |
Ama şimdiden, bu yılın sonunda çoğu bir doların altında yaklaşık yarım milyon hikayeye sahip olacağız. | TED | ولكننا جاهزون وسيكون لدينا بحلول نهاية هذا العام ما يقارب نصف مليون قصة الكثير منها بسعر أقل من دولار واحد. |
Amacımız bir hikaye yaratmak değil, 3000 yıl önce Tanrı'dan ilham alarak yaratılan bir hikayeye layık olmaktır. | Open Subtitles | لم يكن مقصدنا أن نخلق قصه لكن أن نستحق ما توحى به القصه التى حدثت منذ ثلاثة آلاف عام |
Gerçekten jürinin böylesine delice bir hikayeye inanacağını mı düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | أتعتقدين حقاً أنّ هيئة المُحلفين ستصدّق هذه القصّة الجنونيّة. |
Benim gibi birinin polise anlattığı her acıklı hikayeye kanma. | Open Subtitles | لا تتأثّري بكلّ قصّة مثيرة للشفقة يخبرها شاب مثلي للشرطة |
Fakat, muazzam hikayeye göre, bunların hiçbiri olmamalıydı. | TED | إلا أنه، وتبعاً للقصة الكبيرة، لاشئ من هذا يجب أن يحدث |
Bizim hikayeye dikkat etmemizi sağlayan bunun görünmez olarak işlenmesi. | TED | إنه التطبيق الخفي الذي يعلق اهتمامنا بالقصة. |
Yeni bir hikayeye başlamak istiyorum. Ve bu hikayenin sonu önceki hikayemin sonundan daha iyi olacak. | Open Subtitles | أريد البدء بقصّة جديدة وستكون لها نهاية أفضل مِنْ سابقتها |
Özlellikle kocanız kral bu hikayeye inanırsa. | Open Subtitles | خصوصاً إذا صدق زوجك الملك قصته |
Sanırım bunu bitirebilmem için son bir hikayeye daha ihtiyacım var. | Open Subtitles | اعتقد انه يمكن ان احتاج قصه اخيره لكي اعبر من خلالها |
Arachnophobia'sı olan insanlarla ilgili bir hikayeye göre oldukça ileri düzeyde. | Open Subtitles | انه تقدم رائع لقصة تتحدث عن أشخاص لديهم آراكنفوبيا |
hikayeye göre, on iki çocuğu varmış ve onları buraya çok uzak olmayan, küçük tahta bir kulübede büyütmüş. | Open Subtitles | الرواية تحكي بأن لديها 12 طفلاً تربيهم بالغابة بكوخ صغير غير بعيداً منـا |
Hikâyeye vakit yok. SAT sınavları var. | Open Subtitles | لا للقصص , لا يوجد وقت للإمتحانات الفصلية |
Bu yüzden ikinizin burada birlikte ölü bulunması Hikâyeye tam uyuyor. | Open Subtitles | لذا... سيبدو أنّها نهاية مُناسبة للقصّة لو وُجدتما ميّتين معاً. |