Hillary ile yaşadıklarım sadece fizikseldi. | Open Subtitles | كل مايجري مع هيلاري هو جسدي فقط |
Ross bu akşam Hillary ile çıkacaktın. | Open Subtitles | بالمناسبة (روس), تعرف أن الليلة لديك موعداً مع (هيلاري) |
Hillary ile aranızda. | Open Subtitles | مع هيلاري اليوم |
Evet, bu sabah Hillary ile konuştum bana, önemli destekçilerimizle tanışmayı çok istedini söyledi. | Open Subtitles | نعم، عندما تكلمت مع (هيلاري) هذا اليوم قالت أنها تريد التعرف على أهم مناصرينا |
Selam çocuklar. Hillary ile kahvaltın nasıl geçti? | Open Subtitles | مرحباً, كيف كان فطورك مع (هيلاري)؟ |
- Ama şu anda Hillary ile meşgul durumda. | Open Subtitles | لكنه الآن مشغول مع (هيلاري) |