Hem de ne bakıyor. Hipnozcu gibi şov yapıyor içeride. | Open Subtitles | إنه يدير قاعة المحاكمة كما لو كانت جلسة تنويم مغناطيسي. |
Hipnozcu varsa kimin alkole ihtiyacı olur, değil mi? | Open Subtitles | اقصد من يحتاج للكحول عندما يكون هناك تنويم مغناطيسي |
Howard, O bir Hipnozcu idi. -Ne olduğu umrumda değil. | Open Subtitles | هاورد, لقد كان منوم مغناطيسي لا اهتم ماذا كان |
Hayır, yani ben Hipnozcu değilim Sarah. | Open Subtitles | لا، أَعْني، أنا لست منوم مغناطيسي, سارة |
Şimdi de sıra 'Herkes Hipnozcu Kurbağa'yı Sever'de. | Open Subtitles | الأن حان وقت "الجميع يحب هيبنوتود" (ضفدع التنويم المغنطيسي) |
'Herkes Hipnozcu Kurbağa'yı Sever'in bu bölümünü dünya başkanı Nixon'ın konuşması için kesiyoruz. | Open Subtitles | نقطع هذه الحلقة من "الجميع يحب هيبنوتود" لكي نبث لكم هذا الخطاب من رئيس الأرض (نيكسون) |
Adam Hipnozcu ve genç bir kadınla tanışır. | Open Subtitles | وهو منوم مغناطيسياَ بلقائه امرأة شابة |
O bir Hipnozcu mu? | Open Subtitles | هو منوم مغناطيسي ؟ |
Hipnozcu. Artık uyanabilirsin. | Open Subtitles | إنه منوم مغناطيسى - ستسيقظى الأن - |
Usta bir Hipnozcu değilse tabii. | Open Subtitles | -بالطبع، مالم يكن منوم مغناطيسي موهوب |
Lütfen Hipnozcu Kurbağa, bu benim kontrolüm dışımda. | Open Subtitles | أرجوك يا (هيبنوتود) الأمر خارج عن سيطرتي |