ve umuyorum iyi hissediyordur. - Neyin iyi hissetmesini umuyorsunuz ? | Open Subtitles | اتمنى انها اشعرتكِ بالأرتياح تتمنى ماذا يشعر بالأرتياح؟ |
Çünkü ben onu hissedebiliyorsam, o da beni hissediyordur. | Open Subtitles | لأن إذا أستطيع أن أشعر به ثم يمكن أن يشعر لي |
Cotillion'daki herkes kendisini bir sahtekar gibi hissediyordur | Open Subtitles | . أؤكد لك أن كل فرد فى ذلك الحفل الراقص يشعر بأنه مخادع |
Tüm şehrin umutlarının ağırlığını omuzlarında hissediyordur. | Open Subtitles | ويجب ان يشعر هو بالمسؤلية الملقاه على عاتقه فالمدينة كلها تتمنى ان تعانق كرته الشباك |
Dahası, muhtemelen kendini biraz tuzağa doğru yürüyen bir ayı gibi hissediyordur. | Open Subtitles | في الحقيقة، يَشْعرُ من المحتمل قليلاً مثل أي دبّ الذي مَوْقُوع في الفخُ. |
- Kontrol saplantısı olan bir erkek, günlük hayatta muhtemelen kendini güçsüz hissediyordur. | Open Subtitles | رجل مهووس بالسيطرة لهذه الدرجة على الاغلب يشعر بالضعف في حياته اليومية |
Kendini evinde hissediyordur. | Open Subtitles | اوه ، هو بخير انا متأكد انه يشعر كما لوكان في منزله |
Bütün gün onun suratına bakmak zorunda olduğu için çok kötü hissediyordur. | Open Subtitles | ربما أنه كان يشعر بالسوء مظطراً للنظر إلى وجهها طوال يوم. |
HİPNOZ EL KİTABI ...sanırım bizimki artık kendini yeterince güvende hissediyordur. | Open Subtitles | إذن، قمنا بما فيه الكفاية كما أعتقد لنجعله يشعر بأمان، |
- Edward cinayet kararından dolayı kesinlikle üzerinde baskı hissediyordur. | Open Subtitles | إدوارد بالتأكيد يشعر بالضغط، من إعتبار الوفاة جريمة قتل. |
Eminim yeterince kötü hissediyordur. Hayır Blaine, tamam değil. | Open Subtitles | توقف عن الصراخ أنا متأكد بأنه يشعر بالسوء بالفعل |
Belki de Vincent onu zorladığımı hissediyordur. | Open Subtitles | يشعر وكانما أجبرته للقيام بكل هذه ألامور |
Kardeşini görünce nasıl hissediyordur acaba? | Open Subtitles | خسرت قدماها بـ حادث إصطدام و هرب كيف يشعر حينما يراها ؟ |
"Tanrım, bu kadınla yan yana yürüyebilen erkek dünyanın kralı gibi hissediyordur." | Open Subtitles | ... مع هذه المرأة لابد انه يشعر انه ملك على الارض |
Sence oğlun da senin için böyle mi hissediyordur? | Open Subtitles | أتظن أن هذا ما يشعر به أبنك تجاهك ؟ |
Kendini çok güvende ve ilgileniliyor hissediyordur. | Open Subtitles | لابد أنه يشعر أنه آمن ومُعتنى به |
- Amin. - Demek istediğim bu. Eminim, dostun Sean da benim gibi hissediyordur. | Open Subtitles | ذلك لبعض الوقت لكن الآن أكيد، هذا رجلي *جون* يشعر بنفس الطّريقة ، صحيح *جون* ؟ |
- Belki de hissediyordur ki... - Ne hissettigi umurumda degil. | Open Subtitles | ...لا بد أنه يشعر - لا يهمني ما هو شعوره - |
Düşündüğü şeyler tamamen aptalca... Muhtemelen şimdi sensiz aptal gibi hissediyordur | Open Subtitles | فهو أحمق كلياً، ربما يشعر الآن بالغباء، لأنكِ كنتِ لديه و الآن... |
İnan bana, öyle hissediyordur. Bu yüzden Matt'den ayrılmak zorunda kaldım. | Open Subtitles | ثقِ بي ، يشعر بذلك، و لهذا فسختُ علاقتي مع (مات). |