Kendimi güçlü hissettiğimde, ürkek değil kendimden emin hissediyorum. Kendi yelpazemi açıyorum. | TED | عندما أشعر بالقوة، فإنني أشعر بالثقة، وليس بالخوف؛ وبذلك أوسّع نطاقي. |
Ve böyle hissettiğimde iyileşmenin bir sonraki aşamasının ufukta olduğunu anlıyorum. Bu da hikâyemi tam manasıyla anlatabilmemi sağlıyor. | TED | عندما أشعر بهذا الشعور، أثق بأن المرحلة التالية من العلاج في الأفق، وهذا يتيح لي مشاركتكم قصتي بالكامل. |
Endişelenme. Kendimi kötü hissettiğimde ne yaparım, biliyor musun? | Open Subtitles | لا تقلق , أتعلم ما الي أفعله عندما أشعر بالاحباط ؟ |
Seni kucağıma alıp ağırlığını hissettiğimde en güzel hediye bu olsa gerek dedim. | Open Subtitles | عندما حملتك وشعرت بكِ ثقيلة على أذرعي كانت أروع هدية |
Silindirin bileşimini ve titreşimlerini nerden bildiğimi bilmiyorum ama sonra kendim test ettiğimde titreşimi duyup hissettiğimde sanki bana gelen bir mektup açılmıştı ve en sonunda ben talimatları okuyordum. | Open Subtitles | لا أعرف كيف علمت بشأن الاهتزازات، والتركيب. لكني حين اختبرتها بنفسي، سمعت الاهتزازات، وشعرت بها، كأن مظروفاً قد فتح وكنت أستطيع أخيراً قراءة تعليماتي. |
ama kendimi rahat ve kendinden emin hissettiğimde, rekabete bir fırsat vermek için yüksekliğimi biraz azaltırdım. | TED | ولكن عند شعوري بالثقة والقناعة أُقلل من طولي قليلًا فقط لأعطي المنافسين فرصة |
Bir daha öyle hissettiğimde, gaz olduğunu bileceğim. | Open Subtitles | المرة التالية التي أشعر بها هكذا، سأعلم بأنه مجرد هراء |
Ve kendimi hasta hissettiğimde izlemekten hoşlandığım birkaç ufak şey. | Open Subtitles | و قليلا من الأشياء التي أحب أن أشاهدها أيضا عندما أشعر بأنني مريض |
Biliyor musunuz kendimi üzgün hissettiğimde, kırlarda yürüyüşe çıkarım ve ağaçlara dokunurum kuşlarla, çiçeklerle, böceklerle konuşurum ve kendimi daha iyi hissederim. | Open Subtitles | . أتعلم ياسيدي عندما أشعر بالأسى أذهب للتنزه في الضاحية وأتلمس الأشجار |
Bazen kendimi boğulmuş hissettiğimde, ortam değiştirmek istediğimde hayal gücümü kullanıyorum. | Open Subtitles | عندما أشعر بالضيق أحيانا و أشعر بالرغبة في تغيير مكاني فإني أستخدم مخيلتي |
O ipi boynumda hissettiğimde ölümü beklediğimi hatırlıyorum ve geri çekiliyorum. | Open Subtitles | ...عندما أشعر أن الحبل على رقبتي ...أتذكر انتظار الموت .و اتراجع |
Bana saygısızlık yapıldığını hissettiğimde, bu özellikle de değer verdiğim biri tarafından yapılmışsa benim için bazı şeyler ifade eder, anladın mı? | Open Subtitles | عندما أشعر بعدم لإحترام، خصوصاً من قبل شخص أهتم لأمره، تحرك شيءً بداخلي، إتفقنا؟ |
Yalnızlık hissettiğimde sana, annene ve kardeşine bakabilirim. | Open Subtitles | أتمكن من النظر فيكِ وفي أمكِ وأخيكِ عندما أشعر بالوحدة. |
Artık özele giriyor. Benim için nostaljik hissettiğimde dinlenilen bir şey. | Open Subtitles | إنّه أمر خاص الآن، لأجلي لاستمع إليه عندما أشعر بالحنين. |
En son bu kadar sinirli, bu kadar güçsüz hissettiğimde, 15 yaşındaydım. | Open Subtitles | أتعلمين، أخر مرة غضبت فيها كثيرا وشعرت بالعجز كانت عندما كنت في عمر الـ15... |
Bu kötü hissettiğimde bunu görmezden geliyorum anlamında değil, bunu bir anlamda kabul ediyorum, o hissi içeri alıyorum ki böylece bunu kabullenip onu geçip geride bırakmak için gerekeni yapıyorum. | TED | لكن ليس هذا معناه تجاهلي للأمر عند شعوري بالسوء، أنا نوعا ما متقبل هذا، أنا أسمح لهذا الشعور أن يكون بداخلي، و بهذا أستطيع أن أعبِّر عنه، و أفعل ما يجب علي فعله لتخطي هذا الشعور. |
Çünkü bunu hissettiğimde, sanki "uçsuz bucaksız bir karanlığın yüreğine" bakıyorum. | Open Subtitles | لأننى عندما أشعر بها أجل، أشعر وكأننى... وكأننى أنظر " إلى قلب الظلام الهائل" |
Çünkü bunu hissettiğimde, sanki "uçsuz bucaksız bir karanlığın yüreğine" bakıyorum. | Open Subtitles | لأننى عندما أشعر بها أجل، أشعر وكأننى... وكأننى أنظر " إلى قلب الظلام الهائل" |