Onunla başa çıkabilirim. Hoşuma gitmeyen şey ise verdiğim her bilginin iki defa kontrol edilmesi. | Open Subtitles | يمكنني التعامل مع ذلك ما لا يعجبني هو التحقق من كل معلومة أعطيها لكم |
Yakın takipte olacağım. Hoşuma gitmeyen bir şey sezersem hemen geleceğim. | Open Subtitles | سأكون في إثرك وإنْ رأيتُ ما لا يعجبني سأهرع للتدخّل |
Burada, Hickory Sokağı'nda Hoşuma gitmeyen bir şeyler var... beni korkutan şeyler bunlar. | Open Subtitles | هناك شئ ما هنا في طريق هيكوري لا أحبه ... و الذي يسبب لي الخوف |
Ama, eğer Hoşuma gitmeyen bir şey yaparsan, seni davadan alırım. | Open Subtitles | لكن لو فعلت شيء لا أحبه سوف أسحبه |
Hoşuma gitmeyen bir şey var. | Open Subtitles | هناك شيئ لا احبه |
Hoşuma gitmeyen bir şey söylersen seni kodese geri tıkarım. | Open Subtitles | تقولين شيئاً لايعجبني سألقيك في السجن |
..hayatımda Hoşuma gitmeyen şeyler var, ama hoşuma giden pek çok şey de var. | Open Subtitles | هناك أمور لا أحبها في حياتي و هناك الكثير من الأشياء الجيدة |
Sana Hoşuma gitmeyen bir şey söyleyeyim mi? | Open Subtitles | ودعيني أخبركِ .. إن ذلك لا يعجبني |
Hoşuma gitmeyen, bilinmeyen kısmı. | Open Subtitles | الجزء المتعلق بالمجهول هو ما لا يعجبني |
Hoşuma gitmeyen bir şeyler var. | Open Subtitles | هناك شيئ فيه لا يعجبني |
Hoşuma gitmeyen bu, Marian, bu sessiz sinema oyunu. | Open Subtitles | (هذا ما لا يعجبني يا (ماريان، اضطراري إلى لعب هذه التمثيلية |
Doğru. Zaten benim Hoşuma gitmeyen bölüm de bu. | Open Subtitles | هذا الجزء ما لا يعجبني |
Hoşuma gitmeyen bir şeyler var. Yaralı biri için, çok sessizler. | Open Subtitles | هناك شيئ فيه لا يعجبني |
Şu Brian denen adamda Hoşuma gitmeyen bir şeyler var. Bu tip şeyleri iyi hissederim. | Open Subtitles | هناك خطب ما حول (براين) هذا لا أحبه وأنا لا أخطأ في تلك الأمور |
Hoşuma gitmeyen bir şey var. O konuda ters olan bir şey var. | Open Subtitles | هناك شئ لا احبه شئ غلط بشأنه |
Hoşuma gitmeyen bir şey yaparsan seni kodese geri tıkarım. | Open Subtitles | تفعلين شيئاً لايعجبني سألقيك في السجن |
Derisiyle ilgili Hoşuma gitmeyen bir şeyler var. | Open Subtitles | هناك ش~ حول هذا الجلد لايعجبني |
Evet. Örneğin Hoşuma gitmeyen bir şey var. | Open Subtitles | هو لايعجبني |
Hoşuma gitmeyen şeyler duyuyorum. | Open Subtitles | أَسْمعُ بَعْض العبارات التي لا أحبها |