| Sanırım sana aşık oluyorum ve bu da çok hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أعتقد أنني وقعت في الحب معكِ وأنا لا أحب ذلك تماماً |
| Ama şunu bilmelisin ki, insan kurban edilmesi hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لكن لابد أن تعلم أني لا أحب تقديم القرابين البشرية |
| Tonane'nin halkına yalan söylemek fikri benim de hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أنا لا أحب فكرة الكذب على قوم توناني أكثر منك |
| Kayığa binmeniz hiç hoşuma gitmiyor, şurada yüzse olmaz mı? | Open Subtitles | لا تفعلوا، تعلم بأنه لا يعجبني ذلك، دعها تسبح هنا |
| Bu tertemiz ülkeye gelip de yağlı saçlarınızla ve, ipek takımlar giyerek, saygın Amerikalı geçinmeniz hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحب أن أراكم تأتون لهذه البلاد النظيفة بشعركم الدهني و بذلاتكم الحريرية لتحاولوا أن تجعلوا من أنفسكم أمريكيين شرفاء |
| Oraya gittiğimizde raporlarına geçiyor olmamız hâlâ hoşuma gitmiyor ama. | Open Subtitles | لا زلت لا احب ظهورنا على حالتهم عندما نذهب اليهم |
| -Benim hoşuma gitmiyor ama devam etmeliyiz. -5 tık uzakta. | Open Subtitles | أنا لا أحب ذلك أيضا ولكن يجب أن نلقى الطائرة |
| Sadece, geçen yaz hastalandı ve bu tip şeyleri duymak hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لقد مرض في الصيف الماضي وأنا لا أحب مثل هذه الاشياء في الكون |
| Taşınmak hoşuma gitmiyor olabilir hoşuma giden bir şeyi varsa o da senin kendini beğenmiş suratından uzak olacağım. | Open Subtitles | وربما لا أحب الإنتقال لكن الشيء الوحيد الذي أحبه بشأن هذا هو أنني سأكون بعيدة عن وجهك الشبيه بالفأر |
| Bence artık huysuzluk yapmayı bırak çünkü bu her neyse hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أقتق أنه عليك التوقف عن العبس لأني لا أحب أي مما تفعله |
| Bu yüzden de onların sizin gücünüzü alması hoşuma gitmiyor. | TED | لذلك أنا لا أحب الطريقة التي تسلبني فيها آليات الإلتزام قدرة الضبط منك |
| Gençleri hapiste görmek hoşuma gitmiyor. Benim de çocuklarım var. | Open Subtitles | لا أحب رؤية الشباب فى السجن لدى أطفال أيضاً |
| Benim de hoşuma gitmiyor ama bu şekilde aradığımız cevapları bulacağız. | Open Subtitles | , أنا لا يعجبني هذا أيضاً لكن سنحصل على اجابات هكذا |
| Bilmediğimi ya da umursamadığımı umup Meme Avcıları X'e bakıyorsun ama her şeyin farkındayım ve hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | تنظر إلى إباحيات ومواقع مثيرة أو أشياء لا اعرفها ولا أهتم بها ولكني أعرف وأهتم وأنا لا يعجبني هذا |
| hoşuma gitmiyor bu. Yemek yemek için insanların kanını satmasından hoşlanmıyorum. | Open Subtitles | لا يعجبني ذلك، لا يعجبني أن يبيع الناس دمهم لكسب عيشهم |
| Bu elektrik şoklarını göndermek çok hoşuma gitmiyor! | Open Subtitles | أنا لا أحب أن أرسل هذه الصدمات الكهربائية |
| Bu kadar uzun süre bağlantısız olmak hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أنا لا أحب أن أكون خارج الاتصال لهذه الفترات الطويلة من الزمن. |
| Çalışanlarımdan biri tarafından öldürüldüğünü düşünmek hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | سيد جراهام, لا احب ان افكر فيك مقتولا على يد أحد العاملين عندى |
| Bir insanın sonsuzluğu otellerin buz kapları kadar bir yerde geçirmesi fikri hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا تروقني فكرة أن يمضي شخص الأبدية داخل شيئ بحجم سطل للثلج |
| Ben hoşuma gitmiyor. Bu mantıklı değil, akıllı değil, akıllı değildir. | Open Subtitles | لايعجبني هذا,فهو خالي من المنطق وغبي ,وبلا حكمة. |
| Bunu söylemek hoşuma gitmiyor millet ama bu ilişiğimizi kesmekten kaçınmakla ilgili. | Open Subtitles | أنا أكره أن أقول لكم هذا و لكن كان ذلك ليتجنب القطع |
| Yeni şerif gelmeden bunu yapmak hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لا أحبذ فعل ذلك والشريف الجديد لم يصل بعد |
| Bir çocuğu annesinden ayırmak hoşuma gitmiyor ama şüphesiz ki böylesi bir durumda yapılacak en doğru şey bu. | Open Subtitles | إني لا أستمتع بأخذ طفل من والدته لكنّ في هذه القضية، من الواضح أنه الأمر الصواب الذي ينبغي فعله |
| Halk içindeki bu alelacele görüşmeler hiç hoşuma gitmiyor Ajan Mulder. | Open Subtitles | أنا لا أحبّ هذه المستعجل الإجتماعات العلنية، الوكيل مولدر. |
| Bana bak, peşimden koşuşturman hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | اسمعي، لا يروق لي تتبّعكِ إيّاي. |
| Bence belirsiz bir tehlike serbest ve bu hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | أرى أنّ في الخارج خطراً غير محدد، وهذا لا يروقني. |
| Beni bir alay malzemesiymiş gibi görmeniz hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | لم يعجبني تعاليك واعتبارك لي كموضع للسخرية |
| İyi de herif onun kıçını mıncıklıyor, bu hiç hoşuma gitmiyor. | Open Subtitles | إنّني لا أقدر يديه اللتان تلتفان حول مؤخرتها |