Ama bir problemleri vardı: Batı Hollywood'da bir denizaltı bulamadılar. | TED | واجهتهم مشكلة صغيرة: لم يتمكّنوا من إيجاد غوّاصة في هوليوود الغربيّة. |
Hayır. Raj ve ben, gececilerle takılmak için Hollywood'da bir Gotik kulübüne gideceğiz. | Open Subtitles | لا, سأذهب أنا و راج إلى ناد ليلي للقوطيين في هوليوود للتسكع مع ساكني الليل |
Tyler, Hollywood'da bir kulüpten çıkarken, birkaç çete üyesi onu sıkıştırmışlar. | Open Subtitles | تايلر كان يهم بمغادرة نادي ما, في هوليوود و انقض عليه جماعة من افراد العصابات |
Tyler Hollywood'da bir kulüpten çıkarken bir grup çete üyesi tarafından pataklanmış. | Open Subtitles | و انقض عليه جماعة من افراد العصابات |
Bir çöp kamyonu şoförü onu Hollywood'da bir ara sokakta baygın buldu. | Open Subtitles | سائق شاحنة القمامة عثر عليها و هي فاقدة الوعي في زقاق في هوليوود |
Ne zaman Hollywood'da bir toplantıya katılsam birisi diyor ki... | Open Subtitles | في أي مقابلة أذهب إليها في "هوليوود يقول لي أحدهم |
Kuzenimin Hollywood'da bir sahne elbisesi dükkanı var. Kargoyla gönderdi. | Open Subtitles | إبن عمّي يدير محل أدوات في "هوليوود"، أرسلها لي بالفيديكس. |
Geçen hafta, Hollywood'da bir bara gittim ve yabancı bir kadınla tanıştım. | Open Subtitles | ...الأسبوع الفائت، ذهبت إلى حانة في هوليوود وقابلت إمرأة غريبة |
Benim için Hollywood'da bir yeri arayabilir misin? | Open Subtitles | -هل يمكنك محاولة الاتصال برقم في "هوليوود"؟ |
Hollywood'da bir ayakkabı tamir atölyeleri var. | Open Subtitles | "ولديهم متجرٌ لتصليحِ الأحذيةِ في "هوليوود |
Bazı yatırımcılar ona Kaliforniya'ya gitmesini ve Hollywood'da bir gece kulübü açma işini araştırmasını istedi. | Open Subtitles | (عدة مسئولين طلبوا منه الذهاب لـ (كاليفورنيا وأن يستكشف فكرة افتتاح ملهى ليلي في "هوليوود" |
Hollywood'da bir mağazanın sahibiydi. | Open Subtitles | كانت تملك محلا في هوليوود |
Fazla bir şey değil. Hollywood'da bir içki içtik. | Open Subtitles | ليس بالكثير، حصل على شراب معه في (هوليوود) |
Hollywood'da bir park alanında. | Open Subtitles | في موقف للسيارات في هوليوود |
Sanderson, Hale'in Hollywood'da bir deposu olduğunu söyledi. | Open Subtitles | (ساندرسون) قال أن (هيل) (يملك وحدة تخزين في (هوليوود |