Yani size şunu söylüyorum; Holywood bu işi beceremiyor, | TED | أقول لكم، هوليوود تترك أموالًا على الطاولة. |
Bu bir Holywood seti değil, bu gerçek. | Open Subtitles | وهذه ليست مجموعة هوليوود ، هذا هو حقيقي. |
Konuşan arıymış! Bunun bir çeşit holografik sinema filmi efekti, Holywood numarası olmadığını nereden bilelim? Belki de lazer ışınları kullanıyorlardır! | Open Subtitles | نحلة ناطقة , كيف نعرف أنه ليس فيلم رسوم متحركة من ساحري هوليوود |
Sen büyük bir yıldız olmak için Holywood'a gideceksin. | Open Subtitles | أنت ستذهبي إلى هوليوود لكي تصبحي ممثلة كبيرة |
Holywood yıldızı olmak da istiyordum. | Open Subtitles | باعتباره الشارع المؤدي في هوليوود بوليفارد. |
Bir fincan kahve ve çikolatalı kek için bakkala giderdim ve fotoğraf filmimi San Fransisko'ya gemi ile gönderirdim bak sen şu işe! İki gün sonra, kapımın önüne düşerdi. ki bu Holywood'un trafiğinde boğuşmak zorunda kalmaktan çok daha iyiydi (Müzik) | TED | كنت أذهب إلى السوق لأشتري كوب من القهوة و براوني , ثم أرسل فلمي إلى سان فرانسيسكو , و أتفاجأ , بعد يومين, ينتهي بها المطاف أمام باب منزلي. إنه أفضل بكثير من تكبّد عناء زحام السيارات في هوليوود. |
Ama yine de, Holywood filmlerin sadece %18'inin "kadın filmi" olmasını hedefliyor. | TED | ومع ذلك، هوليوود تنتج 18 بالمئة فقط من جميع أفلامها كـ "أفلام نساء" |
Holywood Kuzey McCadden'daki aile evinden dün akşam saat 10:00, 10:30 arası zorla kaçırıldığına inanılıyor. | Open Subtitles | عن طريق أختها النجمة منذ الطفولة بيبي جين هدسون من منزل العائلة في الشارع الشمالي من هوليوود في وقت ما بين العاشرة والعاشرة والنصف من ليلة أمس |
Julie sonunda Holywood'da küçük bir rol almayı başardı. | Open Subtitles | "وقالت انها تفعل حسنا ،" "انتقلت الى هوليوود ،" وحصل على جزء صغير في وضع جيد للافلام |
Aniden Albininin sağı Holywood un kafasına vurdu. | Open Subtitles | يقوم البيني بضرب هوليوود لكمة في رأسه |
Rüyamı gerçekleştirmek için Holywood'a geldim ama sonunda garson oldum. | Open Subtitles | أتيتُ إلى "هوليوود"، كي أحقق حلمي وانتهى بيّ الأمر في انتظار الطاولات. |
Holywood'dan çıkmış gibi ama Kızıldereli erkekler için kıvılcım saçıyor. | Open Subtitles | عدلتالملامحمن قبل"هوليوود" لكنها أضائت شرارةً للفتيان البيض |
Bunun bir çeşit holografik sinema filmi efekti, Holywood numarası olmadığını nereden bilelim? | Open Subtitles | كيف نعرف أن هذا ليس فيلم رسوم متحركة مسحور من (هوليوود)؟ |
Yeterince Holywood'umsu. | Open Subtitles | انه هوليوود جدا. |
Holywood yıldızına dönüştü. | Open Subtitles | إلى مغنية من هوليوود |
Bu Holywood'ta kısaca "Aloha" demek. | Open Subtitles | حسنا، في هوليوود هذا هو عمليا "الوها". |
Holywood'u yerle bir edecek olan hortum yönünü vadiye, Van Nuys'a çevirdi. | Open Subtitles | "واحدة من أقوى الأعاصير التي تضرب "هوليوود وتتجه نحو الوادي ...وهي على وشك تدمير المدينة |
Holywood Meydanı gibiydi. | Open Subtitles | كانت مثل ساحة هوليوود |
Sorunumuz ise şu, şu şey, hani "Hollywood" dedikleri. (Kahkahalar) Yo, yo, şaka yapıyorum; Holywood'da bazı çok iyi kişilerle de tanıştım. Holywood bizim size ulaşmamızı engelliyor. | TED | لكن المشكلة، لدينا هذا الشيء المسمى "هوليوود" (ضحك) لا لا أنا أمزح قابلت بعض الأشخاص الرائعين في هوليوود هوليوود، تمنعنا من الوصول إليكم. |
Büyük bir Holywood yazarı, gerçek yaşamda... | Open Subtitles | كاتب "هوليوود" في الحقيقة |