Honolulu'da kıyıya çıkmak için bir pasaporta ihtiyacı yok ki. | Open Subtitles | انها لا تحتاج الى جواز سفر للذهاب الى الشاطئ في هونولولو |
Altı yıl önce Honolulu'da iki yaşındaki güzel bir oğlan çocuğuna dadılık yapıyordum | Open Subtitles | قبل 6 سنوات كنت مربية في هونولولو لصبي جميل عمره سنتان |
Honolulu'da her yıl düzenlenen büyük, uluslararası bir sanat etkinliği. | Open Subtitles | انه حدث فني عالمي ضخم إنهم يقيمون في هونولولو كل سنة. |
Büyükelçi Bay Ogden Mears'ın karısı Bayan Martha Mears eşini karşılamak üzere bu akşam Honolulu'da olacaktır. | Open Subtitles | السيدة مارتا ميرس ، زوجة السفير اوجدين ميرس... سوف تنتظر وصول زوجها في هونولولو مسا? |
Honolulu'da dokuma tezgahlarımız vardı. | Open Subtitles | إمتلكنا مصانع هاندلوم في هونولولو. |
Üç Temmuzda Honolulu'da ve dört Temmuzda Oakland'de seninle beraber olacağım, tamam mı? | Open Subtitles | أعتقد أني في الثالث سأكون في هونولولو. ومعك في الرابع من جولاي, حسنا؟ . |
Honolulu'da son kez görüştüğümüzde senden başka bir şey konuşmuyordu. | Open Subtitles | آخر مرة رأيته في (هونولولو) لم يتوقف عن الحديث عنك |
- Fiji'ye kadar gitmedik. Honolulu'da gemiden atlayıp, uçakla döndük. | Open Subtitles | نحن لم نصل إلى (فيجي) قفزنا من السفينة في (هونولولو) وعدنا بالطائرة |
Eşin seni Honolulu'da bekliyormuş. | Open Subtitles | زوجتك تنتظرك في هونولولو. |
A.B.D. Gümrükleri yetkilileri iki gece önce Honolulu'da benzer bir vize taşıyan başka bir kuryeyi daha alıkoymuş. | Open Subtitles | موظفو التأشيرات الأمريكية قاموا بحجز ساعي أخر... بتأشيرة مماثلة في (هونولولو) من ليلتين. |
Honolulu'da ÖLÜLER VAR... USS SARATOGA GÖNDERİLDİ | Open Subtitles | ""دمار في (هونولولو |