Onlardan beklentilerimin farkındalar ve bu beklentilerimi her gün hoparlör sistemi üzerinden tekrar ediyorum. | TED | أنا واضحة بخصوص توقّعاتي لهم، وأُعيد ذكر هذه التوقّعات كلّ يوم عبر مكبر صوت الجمهور. |
Komşularınız da... bağırışlar ya da bir tür hoparlör sesi duymuş. | Open Subtitles | وجيرانك اتصلوا ليبلغوا عن صراخ قوي أو مكبر صوت من نوع ما |
- hoparlör açık güzelim, ona göre. | Open Subtitles | مرحبا يا فتاة ، أنت على مكبر الصوت أحسني التصرف |
Burada hoparlör mü var? | Open Subtitles | هل مكبّر الصوت هنا؟ |
Sence dışarıya bir hoparlör koyamaz mıyız? | Open Subtitles | أعتقد أننا نستطيع أن نتكلم عبر السماعات الخارجية ؟ |
hoparlör herkesin dinlemesini sağlar. Onunla konuşurken kullanabiliriz. | Open Subtitles | السماعة ستسمح للجميع للإنصات لكن أنت فقط ستكون القادر على التحدث معه بإستخدام ذلك |
13 hoparlör, kafalıktakiler dahil. | Open Subtitles | 13 مكبّر صوت بما في ذلك سمّاعتان في وسادات الرأس |
CDC bende, Homeland ve subaylar sizin için hoparlör 10'da. | Open Subtitles | والرؤساء المشتركون على المكبر 10. |
Bu kez masa lambası değil, hoparlör. Akıllı telefonunuzu bağlayabileceğiniz şeylerden biri. | TED | هذه المرة لم تكن ضوء مكتب , لقد كانت علبة سماعة كانت احدى تلك الاشياء التي تصل جهازك الذكي اليها |
Git bana hoparlör bul. Filmlerdeki gibi. | Open Subtitles | أحضر لي مكبر صوت مثل الذي يستخدمونه في الأفلام |
Ve biz bunu yapmaya çalıştık ve işte deneylerimizden birisi, sağda gördüğünüz bu saksı bitkisini aldık ve yüksek hızlı bir kamerayla bir hoparlör yakınında bu sesi çıkarırken kaydettik. | TED | وهكذا جربنا ذلك وهذه واحدة من إحدى تجاربنا حيث أخذنا نبتة مزروعة نراها على اليمين وصورناها بكاميرا عالية السرعة بينما كان مكبر صوت مجاور يظهر الصوت |
Bildiğiniz gibi ses dalgalar halinde hareket eder, eğer bir hoparlörünüz varsa, hoparlör, ses sinyalini alıp onu bir titreşime dönüştürmekten başka bir şey yapmaz. Ki bu titreşim sonrasında havada taşınır, kulağımız tarafından yakalanır ve tekrar ses sinyaline dönüştürülür. | TED | كما تعلمون، الان ينتقل الصوت في موجات، لذلك إذا كان لديك مكبر صوت، مكبر صوت فقط لا يفعل شيء اخر ثم أخذنا الإشارة الصوتية، و تم تحويلها إلى اهتزازات، التي يتم نقلها عن طريق الجو، و يتم التقاطها بواسطة الإذن لدينا، و تم تحويلها الى إشارة صوت مرة أخرى. |
Bu sabah erkenden beri. Başkan hoparlör ile bizlere katılır mıydı? | Open Subtitles | في صباح اليوم هل سيكون متاحاً للانضمام لنا على مكبر الصوت ؟ |
Uç! hoparlör hala çalışmıyor. Bu kadar uzun sürmeseydi aramazdım. | Open Subtitles | مكبر الصوت لايعمل والضمان لايزال ساري المفعول |
Oh, Bobby'le ben bütün gün hoparlör açmaya karar verdik. | Open Subtitles | أنا وبوبي قررنا أن نُبقي هواتفنا على وضع مكبر الصوت طوال اليوم |
- hoparlör açık, söyle. | Open Subtitles | نعم، أنت على مكبّر الصوت |
Adam bir çift hoparlör için karaciğerini karaborsada sattı. | Open Subtitles | هو باعَ كبدَه في السوق السوداء لشراء مجموعة جديدة مِنْ السماعات. |
hoparlör. Merhaba, Mona'yı aradınız. Mesajınızı bırakın, size geri dönerim. | Open Subtitles | ضعها على السماعة الخارجية مرحباً ، هذا هاتف منى أترك رسالة و سوف أعاود الأتصال بك |
NPR ve Edison Research anketine göre her altı Amerikalıdan birinde akıllı hoparlör var, bu da evlerinde bir sanal asistan olduğu anlamına geliyor. | TED | وفق دراسة أجرتها الإذاعة الوطنية العامة وشركة "إيديسون ريسورتش" فإن واحدًا من ستّة أمريكيين بالغين يمتلك اليوم مكبّر صوت ذكي، ممّا يعني أنّ لديه مساعدًا افتراضيًّا في المنزل. |
Tatlım, hoparlör açık olduğu zaman haber ver. | Open Subtitles | عزيزتي، نبهيني عندما أكون على المكبر |
Böyle bir güç üretmek için, çok büyük bir hoparlör gerekir en azından 8 feet çapında. | Open Subtitles | لتوليد أي صوت تحتاج إلى سماعة كبيرة يبلغ سمكها على الأقل ثمانية أقدام |
Yeni bir hoparlör almayı düşünüyorum. | Open Subtitles | افكر ان احصل على سماعات اذن |
Bu şeyin yanlarında hoparlör olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | نجاح باهر، كما تعلمون، أن هذا الشيء ديه مكبرات الصوت في مسند الرأس؟ |
- hoparlör! | Open Subtitles | - الهاتف التنفيذي! |
hoparlör yerleştiriyorlar. FBI emretti. | Open Subtitles | سمّاعات صاخبة أيّها القائد لقد طلبها مكتب التحقيقات |