Bir gözü açık uyuyup da bu kadar çok horlayan birini görmemiştim. | Open Subtitles | أتعلم ، لم أرى شخصاً في حياتي ينام بعينٍ واحدة يشخر بهذه الطريقة |
horlayan şişman bir herifin yanında sıkışıp kaldı. | Open Subtitles | وعلق بجلوسه في الدرجة الاقتصادية إلى جوار رجل سمين يشخر رحلة سلسة |
Bufalo gibi horlayan aşçıyla bir odayı paylaştım. | Open Subtitles | شاطرت غرفة مع الطباخ :الذي كان يشخر بأغنية "كوما اون بوفالو" |
Benim, çıplak, horlayan bir fahişe olduğumu düşünecek olursak, ediyorsun. | Open Subtitles | حسناً، كيف أصبحت العاهرة العارية التي تشخر بالليل؟ |
Eğer Enid gibi horlayan bir Japon hostesle tanışsaydım, yarın evlenirdim. | Open Subtitles | ثقي بي ، لو قابلت مضيفة في طائرة يابانية تشخر مثل (إنيد) فسوف أتزوجها فوراً |
Bazen geceleri, horlayan babamdan birkaç adım ileride küçük görülüyorum. | Open Subtitles | أحيانا في المساء، .. ببضع خطوات بعيدا عن شخير والدي |
Mesela, orada horlayan delikanlı söyleyebilir mi? | Open Subtitles | الرجل الصغير يشخر هنا, ربما? |
Ve horlayan, bir de ağzı açık sakız çiğneyen erkektir. | Open Subtitles | وأن يشخر, وأن يمضغ وفمه مفتوح |
Şimdi, ne zaman şehir dışına çıksa, o horlayan, zırlayan kadın yanımda olmadığı için uykuya dalamıyorum. | Open Subtitles | فلا أستطيع النوم بالليل بدون سماع صوت شخير تلك المرأة التي تستلقي بجانبي |
horlayan panda'yı dene! | Open Subtitles | حاول حركة شخير الباندا |