Teoride derişik hipofiz bezi hormonları bir şekilde hızlı iyileştirmede kullanılabilir. | Open Subtitles | نظرياً الهرمونات النخامية المركّزة قد تساعد بطرق ما في إسراع التعافي |
Yaptıkları şey kan örneği almak ve değişik hormonları incelemek. | Open Subtitles | ما يفعلونه هو أخد عينة من الدم ويحللون الهرمونات المختلفة. |
Sözün özü şu ki hapishanemiz artık üst uç hormonları sağlayamıyor. | Open Subtitles | خلاصة الموضوع أن السجن لا يمكنه توفير ذلك النوع من الهرمونات |
Kaynayan ergenlik hormonları. | Open Subtitles | كلّ هورمونات المراهقة المتفجره. |
hormonları delirmiş, hafıza kaybı olan, yanlış insanlara bağırma eğilimli hamile bir kadın kadar iyisini bulabildin mi? | Open Subtitles | أيّ شئ جيد كسيدة حامل مجنونة بسبب هرموناتها لديها القدرة على الصياح على الأشخاص الخاطئين؟ |
Tamamen hormonları tarafından yönetiliyorlar. Hiç işe yaramıyor! | Open Subtitles | إنها محكومة تماماً بالهرمونات لن ينجح أبداً |
Tabii çocuğun hormonları bu işi kesinleştirir. | Open Subtitles | حسناً، هرموناته ستغلقها لأجلكِ. |
Ama sonra aklım çok karıştı, çünkü o yaştaki insanlara sadece hormonları verip olmak istedikleri cinsel kimliğe sahip olmalarının kolay olacağını sanırdım | TED | وبعد ذلك أصبحت مشوشًا لأني اعتقدت بأنه كان من السهل نسبيًا في ذلك العمر مجرد إعطاء الناس الهرمونات الجنسية لما هم متأكدون منه |
Herifleri görmelisin, kıçına hormonları sokuyorlar. | Open Subtitles | يجب عليكَ أن ترى الإنكماش، أن الهرمونات تندفع الى هدفها، |
Evlat, annen Robert'a hamile kalınca hormonları onu deliye dönüştürdü. | Open Subtitles | عندما كانت والدتك حاملا بروبرت جعلتها الهرمونات تفقد صوابها |
Hayır, ama yaşlanmayı kontrol eden hormonları salgılayan hipofiz bezesi tamamen kurumuş. | Open Subtitles | لا لكن غدته النخامية التي تفرز الهرمونات المتحكمة بعملية العمر |
babacığımın kürsünün altında tuttuğu dolu tüfekle vaaz verdiği tutucu şehirde hormonları patlamış, yazın dans etmeden başıboş takılan iki genciz. | Open Subtitles | نحن مراهقان,بنفس الهرمونات موجودين في الصيفيه ملتصقين بأرجلنا في بلده محافظه حيث أبي يحمل بندقيته المحشوه تحت المنبر |
hormonları almaya devam etmeli ve mümkün olduğunca dinlenmelisin. | Open Subtitles | ينبغي ان تستمري في اخذ الهرمونات وتأخذي اكبر قسط من الراحة |
İki kişi seks yaptığında, vücut, hormonları salgıladığında... | Open Subtitles | حسناً,عندما يُمارس شخصان الجنس عِندما يُفرز الجسم الهرمونات |
Oh, hormonları reddetme. Onlar gerçekler ve çok güçlüler. | Open Subtitles | لا تغفل أمر الهرمونات إنها حقيقية, وقوية التأثير |
Para için yumurtalarını bağışlayacaktı ama hormonları kaldırmadı. | Open Subtitles | أيّ مخططات؟ حسنًا، أولاً، كانت ستمنح بويضات لأجل المال، لكن لم تستطع معالجة الهرمونات |
Aslında, Laney'nin hormonları on yaşından beri çıldırmış durumdaydı. | Open Subtitles | الحقيقة، هورمونات (لاني) تدفعها للجنون منذ أن كانت في العاشرة |
hormonları allak bullakken, bir de kocasını aldatırken yakalayınca. | Open Subtitles | هرموناتها بالفعل فى حالة نشطة,ثم اكتشفتانزوجهايخونها. |
Hani şu ganadotropik hormonları test edenlerden. | Open Subtitles | خاصة التى تكشف مساعدة التخصيب بالهرمونات أو أملاح الكلوميفين ؟ |
hormonları fazla salgılanıyor olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن هرموناته مستعرة في عمره هذا |
- Tamam, bu hamilelik hormonları sana ne yapıyor hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً . أنا لا أعلم ما تفعله هرمونات الحمل تلك لك |
Kadınların o korkunç hamilelik zamanlarını unutmaları için bir hormonları olduğunu biliyor muydun? | Open Subtitles | أتعلم في الحقيقة أن النساء لديهم هرمون.. يساعدهم في نسيان كل.. أعباء الحمل؟ |
Yoksa babalık hormonları görme duyuna zarar mı verdi? | Open Subtitles | او لديك هناك بعض هرومونات الأبوه التي عبثت في عيناك؟ |
hormonları tavan yapmış on beş yaşında bir kızla karşılaşacağım. | Open Subtitles | من سأعمل معه هو فتاة هرمونية ذات الـ15 عام |
Yani, bir şekilde vücut kimyası ve öfkeli gençlik hormonları acayip şekilde değişiyor ve bütün böcekleri etkiliyordur. | Open Subtitles | وهو الإهتياج الهورمونات المراهقة الذي يجذب كلّ هذه الحشرات. الذي إذا هو أكثر من كيمياء أو هورمونات؟ |