Eğer ninem Tzeitel, Huzur içinde yatsın bize terziyi söylemek için öte dünyadan gelme zahmetine katlandıysa doğrusu budur ve bundan iyisi olamazdı derim. | Open Subtitles | تيفي، تيفي جدتي تزايتل، رحمها الله تعنّت طوال هذا الطريق من العالم الآخر |
Aslında mücevher işindeydi. İlk kocam. Huzur içinde yatsın. | Open Subtitles | زوجى الأول رحمه الله كان يعمل فى مجال المجوهرات |
Huzur içinde yatsın. Lobideki Karl'a ben haber veririm. | Open Subtitles | ليرقد بسلام سأخبر كارل في الردهة |
Onların ve tüm inançlı ölmüşlerin ruhları Huzur içinde yatsın. | Open Subtitles | ارواحهم و ارواح الايمان قد رحلت فلترقد في سلام . |
Annem, senin büyük büyükannen Sonia Huzur içinde yatsın | Open Subtitles | امي وجداتيقاموا بذلك سونيا ربما ترقد في سلام |
Huzur içinde yatsın annesinden öğrenmediği kesin. | Open Subtitles | إنَّهُ بالتأكيد لم يتعلمها من والدته رحمها الله |
Huzur içinde yatsın, annen seninle fazla zorlamadı. | Open Subtitles | و أمك رحمها الله أعتقد أنها كانت متساهلة معك للغاية |
Huzur içinde yatsın, Aralık 1977'de, annen o meşhur esrar partilerinden birini veriyordu. | Open Subtitles | في كانون الثاني عام 1977 والدتك رحمها الله... قامت بطردي من المنزل... ... |
Hatırlıyorum da bir gün düşüp kaşını yarmıştı da benim kocam, Huzur içinde yatsın çocuğu alıp | Open Subtitles | أنــا أتــذكر أيــضاً... ذلك اليـوم عندما سقطت وجُـرٍح حـاجبـها. زوجي رحمه الله , أخــذها |
Tıpkı babasının yaptığı gibi, Huzur içinde yatsın. | Open Subtitles | مثل أبيه بالضبط .. رحمه الله |
Huzur içinde yatsın. Ama ben sözünü tutan biriyim. | Open Subtitles | رحمه الله ... ولكن بريستون ويتمور |
Art, Huzur içinde yatsın, su gibi para harcardı. | Open Subtitles | آرت، ليرقد بسلام كان ينفق النقود بسخاء |
Art, Huzur içinde yatsın, su gibi para harcardı. | Open Subtitles | آرت، ليرقد بسلام كان ينفق النقود بسخاء |
Onun ve tüm inançlı ölmüşlerimizin ruhu Tanrının merhametiyle Huzur içinde yatsın. | Open Subtitles | فلترقد روحها وأرواح كل الراحلين المخلصين... في رحمة الإله. فلترقد في سلام |
Huzur içinde yatsın, büyük annem uzun zamandır rüyalarıma girip özümü kaybettiğimi söyleyip duruyor. | Open Subtitles | ،جدتي فلترقد في سلام جائت الي في احلامي وقالت لي باني افتقد اللمسه مع اصلي |
Ancak, annesi gibi Huzur içinde yatsın. | Open Subtitles | بالرغم أنه مثل أمه الراحله لعلها ترقد في سلام |
Ama benim Aaron'um, Huzur içinde yatsın, bana çocuk veremedi. | Open Subtitles | ولكن رجُلي "آرون" فليرحمه الله لم يستطع أن يهبني طفلاً |
Kral Rupert. Huzur içinde yatsın. | Open Subtitles | الملك روبرت فليرقد بسلام |
Huzur içinde yatsın, bu bana sevgili amcamın hediyesiydi! O kadar zor muymuş? | Open Subtitles | مكسب عيشي , هدية لي من عمي المحبوب رحم الله روحه |
Şey, annenle tanıştığım zamanı hatırlıyorum, Huzur içinde yatsın. | Open Subtitles | حسنا ، هي بالضبط نفس الطريقة التي التقيت فيها بـ أمك ، رحم الله روحها |
Eminim, eşiniz dediğiniz kadar vardır ama bundan sonrasını Tanrı'ya bırakın ki; o da Huzur içinde yatsın. | Open Subtitles | هل أنت متأكد من أن زوجتك هي كما وصفتها؟ دعها تذهب إلى قدرها وترقد بسلام |
ve bu sangria'ya, Huzur içinde yatsın, çünkü onu bitirmek üzereyim. | Open Subtitles | و هذا النبيذ، اتمنى أن يرقد بسلام لأنني على وشك قتله |
Huzur içinde yatsın . | Open Subtitles | ليرحم الرب روحه. |
Çok saygındı. Huzur içinde yatsın. | Open Subtitles | الكل يحترمه بشدة ليرحمه الله |
Onun ve tüm inanan merhumların ruhları Tanrı'nın merhameti ile buluşup Huzur içinde yatsın. | Open Subtitles | لتغادر روحها وكل الارواح المخلصة برحمة الرب ، لترقد بسلام |
Huzur içinde yatsın ama şimdi bizim iş konuşmamız gerek. | Open Subtitles | لترقد روحه بسلام. لكن الآن علينا أن نتحدث عن مصالحنا. |