Kabul etmesi zordu ama huzurevindeki çalışanlar yaşlı insanlara bakma konusunda bizim bilmediğimiz birçok şey biliyorlardı. | Open Subtitles | وكان من الصعب الاعتراف بذلك ولكن العاملين في دار الرعاية يعلمون الكثير من الحيل للاعتناء بكبار السن لم نكن نعلمها |
huzurevindeki biri basına haber vermiş. Buraya zar zor girebildim. | Open Subtitles | أحدهم في دار الرعاية قد أخبر الصحافة توجب عليَّ أن آتي إلى هنا |
Yani, huzurevindeki adam ve taksi sürücüsü... | Open Subtitles | إذن أنت تقول أن ذاك الرجل في دار الرعاية وسائق سيارة الأجرة كانوا ... |