ويكيبيديا

    "içerideki" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • بالداخل
        
    • الداخل
        
    • الداخلي
        
    • الداخلية
        
    • داخلها
        
    • مسربنا
        
    • القابع هناك
        
    İçerideki adamımızın, bir rehinenin idamı için zaman çalmaya çalışması olabilir. Open Subtitles نعتقد أن عميلنا بالداخل ربما كان يحاول إعاقة عملية قتل الرهينة
    Yani demek istediğin içerideki adamımın bir işe yaramadığını mı söylüyorsun. Open Subtitles لذا تابعتي بالداخل ليس لها قيمة, هل هذا ما تخبرني به؟
    İçerideki DNA daha hızlı aşınır, ...ve bu da yaşlanmayı hızlandırır. Open Subtitles الحمض النووي بالداخل يتحلل بسرعه وهذا ما يؤدي الي تسريع الشيخوخه
    Yani içerideki küçük sarışın yüksek rakamlı 6 haneli değerinde olsa gerek. Open Subtitles مما يعني الشقراء الصغيرة في الداخل يمكن أن نحصل من وراءها الملايين.
    Bazen içeriden bakıyorum. EgoCentriCity misali. ve içerideki yuvarlakdan. TED لذا أحيانًا ما أتأمل من الداخل بأنانية وأنظر للدوائر الداخلية
    İçerideki çatlak birden büyüdüğü için onarım çalışmaları şu anda devam edemiyor. Open Subtitles لأن الشرخ الداخلي قد اتسع فجأة، لا يُمكن الاستمرار بعملية الإصلاح حاليًا.
    İçerideki ise hangi videolara odaklandıkları. TED وتمثل الدائرة الداخلية أي فيديوهات قاموا بالتركيز عليها
    İçerideki atmosfer bozuldu! Anahtar işe yaramaz artık! Open Subtitles الجو بالداخل تحطم هذا المفتاح بلا الفائدة
    içerideki doktorlar yeterince iyi mi sizce? Open Subtitles إذاً أولئك الأطباء بالداخل جيدين بما يكفي؟
    Yıkıyorlar, çünkü içeri girmek için kendilerine yol açıyorlar içerideki son adam olan zavallı piçi bulup yemek için, tabii kızı da. Open Subtitles يهدموه ليفسحوا لهم الطريق ليدخلوا ويجدوا الوغد المسكين الذي كان آخر واحد بالداخل ويأكلوه هو والفتاة
    İçerideki merdivenlerde oturmayı tercih ederdim çünkü ayaklarımın su oluğunda ıslanmasını istemem. Open Subtitles افضل ان اكون جالسا بالداخل عن الشعور بان اقدامي على المرآب
    Ateşler, içerideki değerli eşyaların nerdeyse hepsini yakmış. Open Subtitles النار القريبة حرقت كل شيئ ذات قيمة بالداخل
    # Herkes fareli köyünkavalcısını çok iyi biliyor # # içerideki tüm acılar daha da kuvvetlendiriliyor...# # istediğim şeyleri elde edemessem düşüncesiyle# Open Subtitles # صدقنى أفضل شخص عازف المزمار # # كل الألم بالداخل ضخّمة # # حقيقة أنا لا يمكن أن اعبر مع تّسعة #
    Ve şimdi içerideki o inci elmasla yer değiştiriyor böylece içerideki o elmas şimdi, sonunda dışarıdaki elmasla eşleşiyor. Open Subtitles والان اللؤلؤة بالخارج ستبدل بالماس وبالتالى سيكون الماس بالداخل والخارج وفى النهاية مطابقة الماسة التى بالخارج
    O içerideki salağın neredeyse tam tersi. Open Subtitles على العكس تماما مقارنة بذلك الأبله بالداخل
    Çatıdaki bu balkonların hepsi içerideki hijyenin devamlılığı için su toplarlar. TED وهذه الشرفات في السقف تجمع معا الماء لإعادة إستعماله للصرف الصحي في الداخل
    Ben açım. İçerideki gösteriniz yemeğimi böldü. Open Subtitles ولكني جائع ، وبسبب الصخب الذي احدثته في الداخل افقدت علي عشائي
    Ne bu içerideki karışıklık. Open Subtitles هذا ليس ما أخبرتكي به. ما هذه الفوضى الموجودة في الداخل ؟
    Dr. Isaacs, içerideki bilgisayarı kullanabilir miyim? Open Subtitles أيمكنني الاحتفاظ بالحاسب في الداخل ماذا ؟
    Polis, bu kadının da transgenic olduğuna ve içerideki şüphelilere yardıma geldiğine inanıyor. Open Subtitles والتي حضرت لمساعدة المُشتبه بهم في الداخل
    İçerideki tüpü ve farı tamir ettim. Open Subtitles أصلحت الأنبوب الداخلي وأصلحت ذلك المصباح العلوي.
    Bu sert kabuklar, içerideki küçük kurtçukların savunması için etkili görülebilir, ama ille de şart değildir. Open Subtitles هذه الأصداف الصلدة تبدو دفاعات فعّالة لليرقة الصغيرة داخلها لكن ليس بالضرورة ذلك.
    Dedektif Sid Markham. İçerideki adamımız o. Open Subtitles المحقق (سيد ماركم)، إنّه مسربنا.
    Odell, öyle görünmediğini biliyorum ama içerideki adam suçsuz. Open Subtitles ،أوديل) أعلم أن الأمر لا يبدو كذلك) لكن ذلك الرجل القابع هناك بريء من هذه الجناية

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد