"içerler" - ترجمة من تركي إلى عربي

• يشربون
• ويشربون
• سيشربونه
• يَشْربُ
• يدخنوا
• ويدخنون
• يشربن

Radyo dinleyip çaylarını içerler ve umursamazlar... özgür olmanın anlamını.
كانوا يستمعون إلى الراديو، يشربون الشاي، في درجة من الحرية صفر.

Büyükler kahve içerler ve büyüklere özgü şeyler yaparlar.
انهم يشربون القهوة و يفعلوا ما يناسب سنهم

Sürekli olarak, o suyu içerler ama tadını almazlar.
،يجعلهم يشربون ذلك الكوب من الماء و لكن بدون شعور لآهميته

Kurbanlarının boğazından ısırarak tüm kanlarını içerler.
ويَثْقبون حناجرَ ضحاياهم بأسنانِهم ويشربون دمائهم

İnsanlara bunu sunarsan, başka seçenekleri yoksa bunu içerler.
... إذا قدَّمت هذا إلى الناس لن يكن لديهم أى خيار ... سيشربونه

Sadece bir grup pis madenci çalışırlar, içerler ve taşkınlık yaparlar.
هو فقط باقة من عُمّالِ المناجم قذرينِ عامل يَشْربُ ويَزْني.

Er ya da geç, marihuana içerler.
عاجلا ام اجلا سوف يدخنوا المرايجوانا في هذا السن وما يشغل بالهم هو المضاجعه

Yani, iyi çalışır sıkı içerler ve her birinin boz ayı hikâyesi olur.
أعني أنهم يعملون بجد يشربون بجد ولديهم قصص شخصية عن الدببة الرمادية

Gelip burada içerler, burada ağlarlar. Sonra da erkekler ortaya çıkıp sayıyı yaparlar.
يشربون هنا , يبكون , عندها يأتي الرجال و يضاجعونهن

Yalnızca görgüsüz ahmaklar uçuş öncesi viski içerler.
.. القرويون الحمقى فقط هم من يشربون الويسكي قبل إقلاع الطائرة

Mutlu olduklarında içerler. Üzgün olduklarında içerler.
يشربون عندما يكونون سعداء يشربون عندما يكونون حزناء

Sigara içerler mi? Horlarlar mı? Silahları var mı?
هل يشربون المسكر أو يدخنون أو يتعاطون المخدرات؟

Burada sarhoş olmak için değil sarhoş kalmak için içerler.
هؤلاء الناس لايشربوا لكي يثملوا انما يشربون ليبقوا ثملين

Babanın arkadaşları da asker gibi içerler. Eskiden asker olduklarından tabii.
و أصدقاء والدك يشربون كالجنود لانهم كانوا جنود

Yok, onlar çocuk doğunca direkt onları terk ederler. Ya da o kadar çok içerler ki varlıklarını hatırlayamazlar.
كلا، هم يتخلون عن أولادهم فحسب بمجرد أن يحظوا بهم أو أن يشربون كثيراً لدرجة نسيانهم

İyi işte. Gelirler, yerler, içerler,... ..şarkılar söylerler ve defolup giderler.
جيد, يأتون إلى هنا يأكلون و يشربون

O kötü yere giderler. Ölene kadar kanını içerler.
يذهبون إلى مكان متوحش ويفتحون لهم الباب ويشربون دماء الجثث.

Fırtına dindikten sonra biraz yağmur suyu birikmiş yerlerde ısırarak delik açarlar küçük su birikintisi kuruyana dek, içerler.
لذا بعد انتهاء العاصفة، يقضمون فتحات في أماكن تجمّع مطر قليل ويشربون البركة الصغيرة عن آخرها.

İnsanlara bunu sunarsan başka seçenekleri yoksa bunu içerler.
... إذا قدَّمت هذا إلى الناس لن يكن لديهم أى خيار ... سيشربونه

Vampir yarasalar... kan mı içerler?
هَلْ لا يَشْربُ دمّاً؟

Espressoya 12 dolar veriyorlar, isterlerse taşağımı bile içerler.
يدفعون 12$ للإسبريسو يمكنهم ان يدخنوا خصيتاي ان ارادوا

O arada erkekler yürüyüş yapar, tütün içerler... bir yandan daha önemli konularda tartışırlardı.
بينما يتمشى الرجال ويدخنون وهم يتجادلون في مسائل أكثر أهمية

Martini içerler ve yüzlerini gerdirirler.
أنهن يشربن الكحول و يقمن بتجميل الوجه