Bir yaşamı sona erdirmektense korumaya yönelik bir içgüdüydü. O içgüdü olmadan ne uğruna savaşıyor oluruz ki? | Open Subtitles | غريزة الإبقاء على الحياه بدلاً من القضاء عليها، من دون هذهِ الغريزة، فما الّذي نقاتل من أجله؟ |
Eski zamanlarda bu çok önemli bir içgüdüydü doğumumuzdan itibaren etrafımızdakileri hızlı bir şekilde tanımamız gerekiyordu. | Open Subtitles | انها غريزة بدائية منقرضة مبنية على حاجتنا لتقييم محيطنا بسرعة |
Güzel bir içgüdüydü. Sana katılıyorum. | Open Subtitles | كانت غريزة جيدة، قد أعملها أنا |
Selina'yı kurtardım. Saf içgüdüydü. | Open Subtitles | حميت سيلينا من الجراثيم الغريزة الصافية. |
- Söyledim ya, içgüdüydü. | Open Subtitles | - أخبرتك أنها الغريزة |
Ya da sadece bir içgüdüydü. | Open Subtitles | أو إنها كانت مُجرد غريزة. |
İçgüdüydü. | Open Subtitles | أنا لدي غريزة |