İçişleri, şu andan itibaren sizin tüm hareketlerinizi onlara bildirmemi istedi. | Open Subtitles | لقد طلبت مني الشؤون الداخلية بنقل تحركاتك من هنا إلى الخارج |
İçişleri, şu andan itibaren sizin tüm hareketlerinizi onlara bildirmemi istedi. | Open Subtitles | لقد طلبت مني الشؤون الداخلية بنقل تحركاتك من هنا إلى الخارج |
İçişleri Bölümü tarafından, soruşturmanın sürdürüldüğünü göz önünde bulunduran, bu denetleme kurulu, şu karara varmıştır; - | Open Subtitles | لم تكن لديه اسباب كافية في ضوء التحقيقات الجارية من قبل شعبة الشؤون الداخلية |
Çünkü oturduğum yerden bana genç bir içişleri görevlisi gibi geliyorsun. | Open Subtitles | إنه يبدو أن فأر الشئون الداخلية الصغير قد تعمق ليبني قضية |
İçişleri'nde bir masada çalışıyor bir yıldan biraz fazla süredir. | Open Subtitles | إنها تشغل مقعداً في الشئون الداخلية منذ أكثر من عام الآن |
Yüzbaşı Biggs senin, sokaktan iki gansgter bulduğunu ve senin hakkındaki bilgileri İçişleri'ne sızdıran polisi takip ettiğini söyleyecek. | Open Subtitles | النقيب " بيغز " سيقول بأنك أبعدت سفاحين غن الشوارع وذهبت خلف الشرطي الذي كان يشي بك للشؤون الداخلية |
Bununla birlikte, İçişleri Şefi olarak, sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | لكن ، بصفتي المشرف على الشؤون الداخلية لابدلي من ان اقوللك، |
Umurumda değil. Bırak içişleri cadı olduğumuzu öğrensin. | Open Subtitles | حسناً، إنني لا أهتم، فلتعرف الشؤون الداخلية بأننا ساحرات |
İçişleri departmanının başkanı bu binanın 5. katında oturuyor. | Open Subtitles | في الواقع، رئيس قسم الشؤون الداخلية يعيش هناك في الطابق الخامس |
İçişleri görevlilerinde güven sorunu var. | Open Subtitles | كما ترى، ممثلوا الشؤون الداخلية لديهم مشكلة ثقة |
Çekmiş olduğum amatör filmin yolunun da İçişleri'nden geçmemesini sağlayacağım. | Open Subtitles | وبالنسبة لذلك الفيلم فسوف اتأكد بأنه لن يأخذ طريقه الى الشؤون الداخلية |
Bu sikik İçişleri Soruşturma Bölümü'ne, evraklarımda kimsenin sikinde olmayan bir şey aramalarını kim söyledi öyleyse? | Open Subtitles | إذا من الذي أمر قسم الشؤون الداخلية بمراجعة مُعاملاتي باحثين عن هذا أو ذاك ؟ |
İçişleri ne ceza verirse razıyım. | Open Subtitles | وسوف أتلقى أي شيء سيلقيه الشؤون الداخلية علي |
İçişleri'nde, şüphesiz o da herkes gibi bir avukat alt edebilir. | Open Subtitles | في الشئون الداخلية يمكنها التغلب على أي محامي بمن هو أفضل منه |
İçişleri özel avukatıyım ve başının çok büyük bir belaya girebileceğini söylüyorum. | Open Subtitles | أنا محامية خاصة في الشئون الداخلية و أقول لك أنه يمكن أن تتورط في مشاكل كبيرة |
İçişleri'nden geldiysen adamın ağzında jiletler vardı. | Open Subtitles | اذا كنت من الشئون الداخلية هذا الرجل كان لدية أمواس داخل فمة |
İçişleri'nden birine benziyor muyum? | Open Subtitles | هل شكلى يبدو كما لو كنت من الشئون الداخلية ؟ |
Bu da İçişleri'nin elindeki paranın kanıt olarak kullanılamayacağı anlamına gelir. | Open Subtitles | مما يعنى النقود التى عند الشئون الداخلية لن تستخدم كدليل. |
İçişleri'nde görüştüğü kaç kişi tanıyorsun? | Open Subtitles | كم شخصا كان يعلم بأنه كان يتحدث للشؤون الداخلية ؟ |
Parayı İçişleri'ne verecekti. | Open Subtitles | لقد اراد ان يُسلم النقود للشؤون الداخلية |
Parayı İçişleri'ne verecekti. | Open Subtitles | لقد اراد ان يُسلم النقود للشؤون الداخلية |