ويكيبيديا

    "için şanslıyız" - ترجمة من تركي إلى عربي

    • نحن محظوظون
        
    • محظوظون لأن
        
    • محظوظين لأننا
        
    • محظوظون لأننا
        
    • من حسن حظنا
        
    • لحسن الحظ أنهم
        
    • لحسن حظنا
        
    • حالفنا الحظ
        
    • حسن الحظ أن
        
    • محظوظات أنه لم
        
    • محظوظون بأن
        
    • محظوظين أننا
        
    • محظوظين لحصولنا على
        
    • نحن محظوظان
        
    • نحن محظوظين إذا
        
    Bulgularını bizimle paylaşmaları adına bu kadar kısa sürede buraya gelebildikleri için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون أنْ يشرفاننا في هذه العجالة ليشاركانا ما توصلا إليه من نتائج.
    Bu araç 80 öncesinden kaldığı için şanslıyız, elektronik devresi yok. Open Subtitles 1980 نحن محظوظون ﻷن هذه السيارة صنعت قبل لا إليكترونيات بها
    İnsansız uçaklar, biz elektromanyetik ölçümler alırken onu tetiklemediği için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظون لأن هدير الطائرة لم يقم بتفعيله بينما كنّا نجري القياسات الكهرومغناطيسية.
    Bu doğru. Onu bulduğumuz için şanslıyız. Harika bir insan. Open Subtitles هذا صحيح , لقد كنا محظوظين لأننا وجدناها لقد كانت رائعة
    Çok şanslıyız, çünkü burada güneyde en ilginç maceralar ve inanılmaz deneyimlerle doldurabileceğimz nispeten boş bir kanvasımız olduğu için şanslıyız. TED ونحن محظوظون لأننا في الجنوب، لازلنا ننعم بمجال مفتوح نسبياً يمكننا ملأه بأعجب المغامرات والمشاعر المدهشة.
    Hava kötüyken evde olmadığımız için şanslıyız, değil mi? Open Subtitles من حسن حظنا أننا بالخارج فى هذا الطقس السيئ , أليس كذلك ؟
    Bugünde yaşıyor olduğumuz için şanslıyız. Bu şeyleri gördüğümüz için şanslıyız. TED نحن محظوظون لأننا على قيد الحياة اليوم. نحن محظوظون لرؤية هذه الأشياء.
    Bu odadaki eşyaları inşa eden kişilerle insan gibi etkileşimde bulunabildiğimiz için şanslıyız. TED نحن محظوظون لأننا قادرون على التفاعل مع الناس مثل الناس الذين بنوا كل شيء في هذه الغرفة.
    Ve bir anlamda elimize bir fırsat daha geçtiği için şanslıyız. Open Subtitles ومن ناحية أخرى, نحن محظوظون لأننا حصلنا على فرصة ثانيه
    Evet teğmen. Adamlarınızdan biri burada olduğu için şanslıyız. Open Subtitles هذا صحيح أيها الملازم ,نحن محظوظون لوجود أحد رجالك هنا,إنه على متن الطائرة الآن
    Sadece restoran ve üzerindeki daireler çöktüğü için şanslıyız. Open Subtitles إننا محظوظون لأن المطعم والشقق التي فوقه انهارت فقط وليس البناء كله.
    Biz bir kapmak ve kaçmak için şanslıyız. Open Subtitles لقد كنا محظوظين لأننا أمسكنا واحدة و هربنا
    Hava kötüyken evde olmadığımız için şanslıyız, değil mi? Open Subtitles من حسن حظنا أننا بالخارج فى هذا الطقس السيئ , أليس كذلك ؟
    Bugün silahlı olmadıkları için şanslıyız. Open Subtitles لحسن الحظ أنهم لم يكونوا مسلحين وإلا كنّا قد تأذينا
    Bankada iki kamera olduğu için şanslıyız. Open Subtitles لحسن حظنا أن المصرف كانت لديه كاميرتان
    Marauder olduğu için şanslıyız ama düzgün çalıştığından emin olana dek onu gemiye takmamın imkanı yok. Open Subtitles لقد حالفنا الحظ مع المكوك لكن حتى نتأكد يقيناً كانت تعمل بشكل سليم مُحال أن أربطه بالسفينة
    Ronnette eyalet dışında. Geldiğiniz için şanslıyız. Open Subtitles من حسن الحظ أن "رونيت" عبرت حدود الولاية
    Altından para istemediği için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظات أنه لم يطلب جنيهات ذهبية
    - Babanın bir işi olduğu için şanslıyız. - Bunu hep söylüyorsun. Open Subtitles نحن محظوظون بأن والدكِ لديه عمل - أنتي دائماً تقولين هذا -
    İlerleme kaydediyoruz ancak dürüst olmam gerek suçlamaların büyüklüğüne bakacak olursak suçunuzu kabul edip cezayı hafiflettirebildiğimiz için şanslıyız. Open Subtitles نحن نحرز تقدما، ولكن يجب أن نكون صادقين. نظرا لضخامة الاتهامات كنا محظوظين أننا يمكن أن ندافع لكم على الإطلاق.
    - Bu o mu? - Bunu bulduğumuz için şanslıyız. - Evet, nereye gidiyor? Open Subtitles حسنا , نحن محظوظين لحصولنا على اللقطة - أجل , إلى أين يذهب ؟
    Ben bir şeyler dediğim zaman insanlar güldüğü için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظان أن الناس تضحك عندما أنطق بأشياء
    Kovanı o kadar çabuk yok ettiğimiz için şanslıyız. Open Subtitles نحن محظوظين إذا أخذنا سفينة الأم كما فعلنا

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد