Bak artık viski için altın yok. Kızıl Buluta söylerim. | Open Subtitles | انظرا، لا يوجد المزيد من الذهب للويسكي سأخبر السحابة الحمراء |
Elde etmek için altın tozu olup kuleye girer. | Open Subtitles | و يدخل البرج و يحوّل نفسه إلى تراب من الذهب ليحصل عليها |
Dylan'ın için altın ekmek yeterli mi? | Open Subtitles | خبز من الذهب جيد بما فيه الكفاية لـ ديلين؟ |
..hepsi için altın standardı... | Open Subtitles | قانون الذهب لأي... |
.. hepsi için altın standardı... | Open Subtitles | قانون الذهب لأي... |
Kayıtlar, paslanmayı önlemek için altın kaplamalı bakıra basılmıştı ve uluslararası müzik, | Open Subtitles | وتم طباعةُ السجلات بطلاء من الذهب والنحاس لمنعها من التآكل وشملت ، الموسيقى الدولية |
Suya gömdüğün her kafir için altın. | Open Subtitles | كيسٌ من الذهب الملكيّ .. من أجل كلّ تُركيّ كافر أرسلته لقبره المائيّ |
Ayrıca yakın zamandaki zaferleriniz için altın madalyalar yaptırdım. | Open Subtitles | أمرت أيضاً بصنع ميدالية مصنوعة من الذهب تكريماً لإنتصاراتنا الأخيرة |
Tahmin edebileceğiniz gibi bebeklerin ilgilendiği bir şeyden yararlanmamız gerekiyordu. Bu yüzden bebekler için altın değerindeki balık krakerleri kullandık. | TED | والآن، كما يمكن أن تتخيلوا اضطررنا للعمل مع مصدر يكترث له الأطفال حقاً لذلك استخدمنا النظير المماثل للأطفال من الذهب يدعى المفرقعات الذهبية |