| Başta Dalia da kollajen tedavisi için aynısını demişti ama yola getirdim. | Open Subtitles | في البداية داليا قالت نفس الشيء عن علاجات الكولاجين لكنني غيرت رأيها |
| Sen bana her konuda destek oluyorsun ben de senin için aynısını yapmak istiyorum. | Open Subtitles | الأمر فقط هو أنك كنت دائماً تدعمني أريد فعل نفس الشيء لك |
| Açıkçası ben senin için aynısını yapmazdım. | Open Subtitles | أنا بصراحة لا أستطيع أن أقول أني سأفعل نفس الشيء معك |
| Biliyorum, sen de benim için aynısını yapardın. | Open Subtitles | أنا أعرفُ أنكَ كنتُ ستفعل المثل بالنسبة لى |
| Runks için aynısını söylemememiz ne kötü ama, değil mi? | Open Subtitles | من المؤسف انه لا يمكن قول المثل عن (رانكس), ها؟ |
| Ben de senin için aynısını yapardım. | Open Subtitles | كنت سأفعل المثل لك |
| Belki bir gün birisi de senin için aynısını yapar. | Open Subtitles | في يوم ما ، رُبما قد يفعل شخصاً ما الشيء ذاته من أجلك |
| Sen de benim için aynısını yap, olur mu komşu? | Open Subtitles | ستعمل نفس الأمر معي أليس كذلك يا جار ؟ |
| Eminim sen de çizimlerin için aynısını düşünüyorsundur. | Open Subtitles | أنا متأكدة من نفس الشيئ مـع رســوماتـك شـم |
| Önemli değil. Sen de bizim için aynısını yapardın. | Open Subtitles | لا بأس ، نعلم أنك كنت ستفعل نفس الشيء من أجلنـا |
| Tersi bir durum olsaydı, benim için aynısını yapmaz mıydın? | Open Subtitles | إنّ كان الوضع مقلوباً فهل كنتِ لتفعلي نفس الشيء من أجلي؟ |
| Ama sen de benim için aynısını yapar mısın? | Open Subtitles | لكن هل تستطيع أن تفعل نفس الشيء لي في عالمك أنت ؟ |
| - Ama konuştuğu kadın için aynısını söyleyemem. | Open Subtitles | لكنني لا يمكنني نفس الشيء عن الأمرأة التي تتحدث معها |
| Ve umuyorum ki başka biri de olsa benim çocuklarım için aynısını yapardı. | Open Subtitles | وسأتمنى أن يفعل أحدهم نفس الشيء لأولادي. |
| Sence Porter da senin için aynısını yapar mı? Tamam, cidden ahbap. | Open Subtitles | هل تعتقد بان بورتر سيفعل نفس الشيء معك؟ هل انت جاد؟ |
| Gerektiği takdirde ben de senin için aynısını yaparım. | Open Subtitles | أنك ستعتني بإليزابيث والحقل وسأفعل نفس الشيء لك لو كان الأمر ضروري |
| Kendilerine şu soruyu sordular: Şayet ekonomi, iklim değişimi karşısında erken eylem için bu denli ikna edici bir değerlendirme yapabiliyorsa, koruma için aynısını neden yapamasın? | TED | طرحو على انفسهم اسئلة: اذا كان بامكان الاقتصاد ان يقدم قضية مقنعه كهذه من أجل تحرك مبكر لتغير المناخ, حسنا لماذا لا يمكن عمل نفس الشيء للحفاظ على البيئة؟ |
| Bu zavallı bebek için aynısını diyemeyeceğim. | Open Subtitles | أجل، لا أستطيع قول المثل بالنسبة إلى هذه المسكينة |
| Çıkarım güçlerin için aynısını söyleyemem ama. | Open Subtitles | لا يمكني قول المثل عن قدراتك |
| Senin için aynısını söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | لا أقول المثل لك |
| - Sen de benim için aynısını yapardın. | Open Subtitles | - كنت لتفعل الشيء ذاته من أجلي - أنت محقة |
| Bisikletim için aynısını söyleyemeyeceğim. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أقول نفس الأمر عن الدراجة |
| Komik, ben de senin için aynısını söyleyecektim. | Open Subtitles | مضحك, كنت على وشك قول نفس الشيئ. |
| En iyi arkadaşımın benim için aynısını yapmasını umarım. | Open Subtitles | اتمنى ان تفعل صديقتي المفضل نفس الشئ لأجلي |
| Gerektiğinde, sen de Raylan için aynısını yapar mısın? | Open Subtitles | لو وصل الأمر لذلك هل ستفعل الشيء ذاته مع " ريلين " ؟ |
| Şimdi sadece bu defa, bir kez olsun, neden siz benim için aynısını yapmıyorsunuz? | Open Subtitles | وفقط في هذه المرّة، هذه المرّة فقط لمَ لا تفعلين الشيء نفسه من أجلي؟ |
| Şimdi sen de benim için aynısını yap! | Open Subtitles | ! والآن ، فلتقم بالمثل لي - أنا أصلي من أجل الموت - |
| Umarım o da senin için aynısını yapar. | Open Subtitles | اتمنى فقط ان تكون قامت بالمثل من اجلك |