Geçen yıl, senin için, Doğru kişi olmak için çok çabaladım. | Open Subtitles | طيلة العام الماضي حاولت أن أكون الرجل المناسب لك |
Dillon civarlarında sıklıkla Taylor'ın bu iş için doğru kişi olmadığı konuşuluyor. | Open Subtitles | كان هناك الكثير من الحديث حول ديلون أن تايلور ليس الرجل المناسب للعمل |
Babam hep derdi ki; "Doğru iş için doğru kişi." | Open Subtitles | كان يقول ابي دائما الرجل المناسب في المكان المناسب |
Kahramanın olurum Olabilir misin Olabilir misin Benim için doğru kişi olabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن يكون صحيحا بالنسبة لي؟ |
Olabilir misin Olabilir misin Benim için doğru kişi olabilir misin? | Open Subtitles | هل يمكن أن يكون صحيحا بالنسبة لي؟ |
Bu görev için doğru kişi olup olmadığından emin değilim. | Open Subtitles | لست أعرف إن كنتِ الشخص المناسب لهذا المنصب |
Bunun için doğru kişi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | كنت أعرف أنت كنت الشخص المناسب لهذا |
Çünkü Breem iş için doğru kişi. | Open Subtitles | لان ميك بريم الرجل المناسب في المكان المناسب |
Ve %13'te Joel'in Zoe Hart için doğru kişi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | ويعتقد 13٪ ان جويل هو الرجل المناسب لزوي هارت. |
%35 Joel'in Zoe için doğru kişi olduğunu düşünüyor. | Open Subtitles | أوه، 35٪ يعتقدون جويل هو الرجل المناسب لزوي |
Bu iş için doğru kişi olduğumu sanmıyorum artık. | Open Subtitles | لا أعتقد أني الرجل المناسب لهذة الوظيفة بعد الأن |
Bu iş için doğru kişi olduğumu sanmıyorum artık. | Open Subtitles | لا أعتقد أني الرجل المناسب لهذة الوظيفة بعد الأن |
Bu iş için doğru kişi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | راائع. كنت أعرف أنك كنت الرجل المناسب لهذا المنصب. |
- İş için doğru kişi bendim de ondan. Kime göre, Daffy Duck'a mı? | Open Subtitles | ـ لأنّي الرجل المناسب لهذا المنصب ـ وفقاً لمَن؟ |
Gerçekten, ama belki de bu adam onun için doğru kişi değildir. | Open Subtitles | انا حقاً اظن ذلك لكن ربما ذلك ليس الرجل المناسب لها |
Ve içten içe senin için doğru kişi olduğumu biliyorum. | Open Subtitles | وفي قلبي أعرف أني الرجل المناسب لكِ |
Bunun için doğru kişi olduğunu biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنني عثرتُ علي الشخص المناسب لهذا |
Bunun için doğru kişi olduğumu düşünmüyorum. | Open Subtitles | لكني لا أظن أنني الشخص المناسب لهذا |