Benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | نعم,حسنا,لا عليك ان تقلق على بعد الان |
Tamam, bunun için endişelenmene gerek yok! | Open Subtitles | حسناً, ليس عليك أن تقلق بشأن هذا |
Ama bunun için endişelenmene gerek yok. Bunu halletmek bizim işimiz. | Open Subtitles | لسنا متأكدين من ذلك بعد , لكن ليس عليك القلق بشأن ذلك |
Benim için endişelenmene gerek yok Dean. | Open Subtitles | (ليس عليك القلق من ناحيتي يا (دين |
Benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لا يتوجب عليك القلق عليّ |
Sen arkana yaslanıp dinlenebilirsin. Yer bulma büyüsü için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لذا استريحي واهدئي ولا تحملي همّ إجراء تعويذة الرصد تلك. |
- Buffy için endişelenmene gerek yok. Hiçbir şey için endişelenmene gerek yok. Baba geldi. | Open Subtitles | ليس من الضرورى القلق على (بافى) ولا تقلق على أى شئ , والديها هنا |
Salak kitabın için endişelenmene gerek yok. İşte. | Open Subtitles | لا تقلق على كتابك الغبى,هنا |
Bunun için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | ليس عليك أن تقلق بشأن ذلك |
Sam için endişelenmene gerek yok artık. | Open Subtitles | لا عليك أن تقلق بشأن (سام) بعد الآن |
Böyle bir şeyi asla yapmam. Bunun için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لم أكـن لأفعـل شيئـاً كهذا ليس عليك القلق بشأن هذا |
IBM için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لن يجب عليك القلق بشأن اي بي ام |
Benim için endişelenmene gerek yok Dean. | Open Subtitles | (ليس عليك القلق من ناحيتي يا (دين |
Benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لا يتوجب عليك القلق عليّ |
Sen arkana yaslanıp dinlenebilirsin. Yer bulma büyüsü için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لذا استريحي واهدئي ولا تحملي همّ إجراء تعويذة الرصد تلك. |
Gloria için endişelenmene gerek yok, Kara Bomba. | Open Subtitles | بلاك دايناميت لا يجب عليك القلق على جلوريا |
Artık timsahlar için endişelenmene gerek kalmadı | Open Subtitles | ليس من الضروري أن تقلق بسبب التماسيح بعد الان سيأخذ هذا وقتا أطول نوعا ما |
Benim için endişelenmene gerek yok, aşkım. | Open Subtitles | لست مضطرّة للقلق عليّ يا عزيزتي |
Bebeğim, hiçbir şey için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | حبيبتي، ليس لديك أي شئ لتقلقي بشأنه |
Ama senin bunun için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | هذا لا يعني أنه عليك أن تقلقي لأي من هذا |
Bak, söyledim sana. Benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | إنظري، لقد أخبرتكِ انه ليس عليكِ القلق بشأني |
Benim için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | إذاً لا عليك القلق بشأني |
Brahms için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | لايجب عليك القلق حيال برامز |
Daya... Daya böyle şeyler için endişelenmene gerek yok. | Open Subtitles | دايا , ليس عليك ان تقلقي لاشياء مثل تلك |