En azından sen iyisin. Senin için endişelenmiştim. | Open Subtitles | ولكن على الأقل أنت بخير كنت قلقة عليك |
Çünkü onun için endişelenmiştim. | Open Subtitles | لاني كنت قلقاً بشأنه |
Çok üzgünüm. Sadece Bo için endişelenmiştim. Tammy, uyan! | Open Subtitles | أنا آسفة جدا كنت قلقة على بو فحسب |
John için endişelenmiştim tabii, onu görmeye hastaneye gittim. | Open Subtitles | بالطبع قلقت بشأن (جون) وذهبت لأراه في المستشفى |
Senin için endişelenmiştim sadece. | Open Subtitles | أنا كنت فقط قلق بشأنك. |
Başta senin için endişelenmiştim. | Open Subtitles | أفضل مما كنت تتوقع كنت قلقاً عليك فى البداية |
Gece yarısına kadar benim eve gelmemi bekleyip ayakta duracağınız için endişelenmiştim. | Open Subtitles | جيد . طوال الليله كنت قلقًا بأنكم ستنتظروني حينما اعود لنحظى ببعض الحديث |
Senin için endişelenmiştim. | Open Subtitles | لقد فعلت . لقد كنتُ قلقاً عليك. |
Kanepede uyudum. Senin için endişelenmiştim. | Open Subtitles | لقد نمت على الأريكة كنت قلقة عليك. |
Senin için endişelenmiştim. | Open Subtitles | لقد كنت قلقة عليك. |
İyi bari. Senin için endişelenmiştim. | Open Subtitles | جيد، كنت قلقة عليك |
Onun için endişelenmiştim, orada tek başına. | Open Subtitles | لقد كنت قلقاً بشأنه و هو وحده |
Daisy için endişelenmiştim leydim. Çok üzgündü. | Open Subtitles | كنت قلقة على (ديزي) سيادتك لقد كانت متضايقة جداً |
Sadece Luke için endişelenmiştim. | Open Subtitles | أنا قلقة على (لوك) فحسب |
- Dokunma bana. - Elbisen için endişelenmiştim. | Open Subtitles | لا تلمسني- قلقت بشأن بدلتك- |
- Çünkü senin için endişelenmiştim. | Open Subtitles | كنت قلق بشأنك |
Hiç ummadığın kadar iyi. Başta senin için endişelenmiştim. | Open Subtitles | أفضل مما كنت تتوقع كنت قلقاً عليك فى البداية |
Senin için endişelenmiştim. | Open Subtitles | كنت قلقًا عليك. |
- Hiç. Senin için endişelenmiştim. | Open Subtitles | لا شيء, لقد كنتُ قلقاً عليك. |