| Ve ben onunla tanıştığım için gurur duyuyorum. | Open Subtitles | وأنا فخور لأنني تعرفت عليه |
| Seni tanıdığım için gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فخور لأنني عرفتك |
| Ama bir parçası olduğum için gurur duyuyorum. Bu bazen beni ağlatıyor. | Open Subtitles | و انا فخور لاني كنت جزءا منها لدرجه تبكيني احيانا |
| Hepinizle birlikte hizmet ettiğim için gurur duyuyorum. | Open Subtitles | انا فخور لاني خدمت معكم فردا فردا |
| Springfield'ın en iyi ve harika insanıyla aynı evi paylaştığım için gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فخور بأن أُشارك منزلي مع أفضل وألمع أفراد "سبرينغفيلد" |
| Sana arkadaşım dediğim için gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فخور بأن أطلق عليك أسم صديق |
| Beni görmeye vakit ayırdığınız için gurur duyuyorum, efendim. | Open Subtitles | يكفيني شرفاً إنكَ خصصتَ وقتاً لرؤيتي سيدي |
| Hayatımda dâhil olduğum tek üçlü oydu ve burada duran adamla birlikte girdiğim için gurur duyuyorum. | Open Subtitles | العلاقة الثلاثية الوحيدة في حياتي ، وأنا فخور أن أقول أنها كانت مع هذا الرجل هذا |
| Farklı olduğum için gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فخور كوني مختلف |
| Yazar olabilmene yardım edebildiğim için gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا فخور جدا بأنه يمكنني مساعدتك على الكتابة |
| Beni görmeye vakit ayırdığınız için gurur duyuyorum, efendim. | Open Subtitles | يكفيني شرفاً إنكَ خصصتَ وقتاً لرؤيتي سيدي |
| Böyle bir günde insan olduğum için gurur duyuyorum - sağ olarak! | Open Subtitles | أنا فخور أن أكون رجلاً في يوم كهذا، "حيّ" |
| Bir Creed olduğum için gurur duyuyorum. | Open Subtitles | واني فخور كوني من نسل جريد |
| Senin arkadaşın olduğum için gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أتعلم، أنا فخور جدا لأني صديقك |