Queen'i yumruk tokalaşması yapmak için ikna etmiş adamım ben. | Open Subtitles | أقنعت فرقة (كوين) الغنائية بمصافحتي بالقبضة |
Mimi onun "1 numaralı müşterisi" olması için Wadlow'un arabasına uyuşturucu yerleştirmesi ve onu saf dışı etmesi için ikna etmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن (ميمي) قد أقنعت "زبونها المفضل" بدس تلك المخدرات في سيارة (وادلو) لتقضي على المنافسة |
Cheryl, Ping'i açtığı davadan vazgeçmesi için ikna etmiş. | Open Subtitles | (شيريل) أقنعت (بينغ) أن يسقط دعواه ضدي |
Eğer onlardan biri bürodaki kıdemli kişilerden biriyse bu Flynn çocuğunu babasının intikamını alması için ikna etmiş olabilir. | Open Subtitles | ان كانت هذه احدى اكبر العمليات في المكتب فلقد اقنعوا (فلين) الابن لكي ينتقم بإسم والده |
Eğer onlardan biri bürodaki kıdemli kişilerden biriyse bu Flynn çocuğunu babasının intikamını alması için ikna etmiş olabilir. | Open Subtitles | ان كانت هذه احدى اكبر العمليات في المكتب فلقد اقنعوا (فلين) الابن لكي ينتقم بإسم والده |
Cheryl, Ping'i açtığı davadan vazgeçmesi için ikna etmiş. | Open Subtitles | (شيريل) أقنعت (بينغ) أن يسقط دعواه ضدي |