Her iki durumda Galapagos adasındaki mercanlar için kötü haber demek. | TED | في كلا الحالتين، أنه أمر سيء للشعب المرجانية في جزر غالاباغوس. |
Adaletsizlik toplumumuzu tanımlayan sorunlardan biri, kutuplaşmanın kök sebeplerinden biri ve işler için kötü haber. | TED | الإجحاف إحدى القضايا الظاهرة في مجتمعنا. وهو من الأسباب الجذرية للتناقضات الأساسية، وإنه أمرٌ سيء للأعمال. |
Erkekler için kötü haber henüz spermlerini dişinin sperm bankasında depolayamadığı için başarılı döllenme için bazı zorlayıcı stratejileri hayata geçirmek zorundadır. | TED | هذا بالتأكيد خبر سيء لكل ذكر يحاول ان يخزن حيواناته المنوية في حسابها. هذا ايضًا يمهد المسرح لإستراتيجيات عنيفة لتلقيح ناجح. |