Onlar da hayatları için kavga etmezler. | Open Subtitles | حتى الخراف تقاتل من أجل لحياتها |
İstediğin şeyler için kavga etmene gerek olmayan bitanesi. Ama bu nasıl olabilir? | Open Subtitles | لا تحتاج فيه لأن تقاتل من أجل ما تريده |
Bu gidişle, iki kardeşin ramyun dükkanı için kavga etmeye başlayacaklarını bile söyleyecekler. | Open Subtitles | وعلى هذا المعدل حتى انهم ذاهبون لقول أن شقيقين سيبدأون القتال على متجر الرامين |
Gençliğimde insanlar yiyecek için kavga ettiğinden beysbol oynamaya fırsat bulamazdı. | Open Subtitles | حسناً في زماني، الناس كانوا مشغولين للغاية في القتال على الطعام بدلاً من لعب البيسبول حتى. |
İki çocuk benim için kavga ediyordu, ben de, | Open Subtitles | حسنا, هذين الشخصين كانوا تماما يتقاتلون من اجلي وانا كنت مثل, |
Top için kavga eden çocuklara benziyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما مثل طفلين يتشاجران على كرة |
Jason için kavga etmiş olabilirler. - Pek Brad Pitt sayılmaz ama. | Open Subtitles | (ربما كانتا تتقاتلان من أجل الفوز بـ (جايسون (مع أنه ليس (براد بيت |
Benim için kavga ettin. Koca olmak bunu gerektirir. | Open Subtitles | تقاتل من أجلي هذا ما يفعله الزوج |
Benim için kavga eder misin? | Open Subtitles | انت سوف تقاتل من اجلى ؟ |
Benim için kavga etmeler falan! | Open Subtitles | تقاتل من أجلي. |
- Senin olan için kavga ediyorlar. - Senin için mi kavga ediyorlar? | Open Subtitles | - القتال على تفضلوا بقبول فائق الاحترام. |
Burada, iki tane polip, kısmetsiz bir varlığın mülkiyeti için kavga ediyor. | Open Subtitles | هنا ، واثنين من السليلة يتقاتلون من أجل الحيازة على المخلوق سيئ الطالع. |
Top için kavga eden çocuklara benziyorsunuz. | Open Subtitles | أنتما مثل طفلين يتشاجران على كرة |
Olayin disinda bir kisi olarak, neden Jenna için kavga ettiginizi anladim. | Open Subtitles | كشخص عادي، أنا أعرف لماذا قد تتقاتلان من أجل (جينا) |