Ve bütün bunları okyanusun dibine göndermek için kullandığı geminin seyir defterini, hiçbir cesedin teşhis edilememesini sağlama alacak şekilde düzenledi. | Open Subtitles | وسجلاّت الشحن للناقلة التي استخدمها لإلقاء الحطام كلّه بعمق كافٍ ليضمن عدم التعرّف على أيّة بقايا للأبد |
Ki, İngiliz ve Fransız bilim adamlarının kadim Mısır yazısını deşifre için kullandığı önemli ipuçlarını sağladı. | Open Subtitles | زوّدنا بالدلائل الهامّة التي استخدمها العلماء الإنجليز والفرنسيين لفك طلاسم كتابات مصر القديمة |
"Hayalet Bulut", Dorothy Sayers'in bir öyküsünün başlığı için kullandığı bir tabirdir. | Open Subtitles | تبدو كأنها آلاف الأصوات الآتية من الماضي "جمهرة الشهود" العنوان الذي استخدمته |
İşte. Kardeşimin seni işe almak için kullandığı kredi kartı. ALLISON AMES | Open Subtitles | امسك، هذه هي البطاقة الائتمانية التي استخدمتها أختي لاستجئارك |
Sonra da Dr. Morrow'un kontrol için kullandığı sinyalden onu bulacağız. | Open Subtitles | ثم نتتبع الاشاره التي يستخدمها د.مورو في التحكم بالروبوت وستقودنا اليه |
Gölgeler kitabımda, annenin şeytanı bastırmak için kullandığı mührü buldum. | Open Subtitles | وجدتُ العلامة التي إستخدمتها والدتكِ لإخماد الوحش في كتابِ الظلِ خاصتي |
Pompanın insulin vermek için kullandığı ve şekeri ölçtüğü iğneyi kuşatırlar. | TED | يطوّق هؤلاء الإبرة التي تستخدمها المضخة لإيصال الأنسولين واختبار مستويات الغلوكوز. |
Belki silah gerçekten Dmitry'nin Jaroscz'u öldürmek için kullandığı silah, ...belki de değil. | Open Subtitles | ربما هذا هو السلاح الذي إستعمله (ديمتري) في قتل (ياروش). و ربما لا. |
Öyleyse, o adamın hareketlerimizi önceden bilmek için kullandığı Mantra şeysinin ardında da bir şey mi var? | Open Subtitles | هل هناك شيء خلف المانترا الذي يستخدمه أولئك للتنبؤ عن تحركاتنا؟ |
Bu kubbeyi yapmak için kullandığı hünerlerin çoğunu yeni bir gerçeklik yaratmak için de kullandı. | Open Subtitles | و العديد من المهارات التي استخدمها في بناء هذه القبة و قد خلق أيضاً رؤية جديدة للواقع |
Otobüse binmek için kullandığı bilet bu. | Open Subtitles | هذه هي التذكرة التي استخدمها لركوب الحافلة |
Ve bütün bunları okyanusun dibine göndermek için kullandığı geminin seyir defterini, hiçbir cesedin teşhis edilememesini sağlama alacak şekilde düzenledi. | Open Subtitles | ومعلومات التحميل التي تخص الناقلة التي استخدمها لكي يرمي بالطائرة والجثث في قعر المحيط لتأكيد عدم استخراج أي بقايا حطام أو جثث |
Elbise dolabını düzenlemek için kullandığı uygulamayı... göstermek için sabırsızlanan bir kadınla randevum var... | Open Subtitles | فقد فزت للتو بموعد مع فتاة لا يمكن أن تنتظر لتريني التطبيق الذي استخدمته لتنظيم خزانة ملابسها |
Yetkililerin seni tutuklamak için kullandığı kanıtlar yasal olmayan yoldan ele geçirildi. | Open Subtitles | الدليل الذي استخدمته السلطات لاعتقالك تم الحصول عليه بطريقة غير شرعية |
İşte. Kardeşimin seni işe almak için kullandığı kredi kartı. ALLISON AMES | Open Subtitles | امسك، هذه هي البطاقة الائتمانية التي استخدمتها أختي لاستجئارك |
Yani, türbinin parçalarını tekrar ayarlayarak bir vinç yapabiliriz tıpkı Happy'nin garajda zorlama testi için kullandığı teçhizat gibi. | Open Subtitles | إذاً بإمكاننا إعادة تجميع أجزاء من التوربين لصنع رافعة كالرافعة التي استخدمتها هابي لاختبار جهد المعدات في المرأب |
Youtube'un hangi videoların diğerleri gibi olduğunu seçmek için onları popüler ve önerilen video yapmak için kullandığı yazılım. | TED | إنها البرمجيات التي يستخدمها اليوتيوب لاختيار أي الفيديوهات التي تشبه الفيديوهات الأخرى، لإشهارها، وتزكيتها. |
Bu diğer Olivia'nın karşı tarafla irtibat kurmak için kullandığı daktilo. | Open Subtitles | هذه هي الآلة الكاتبة التي إستخدمتها (أوليفيا) الأخرى للتواصل مع العالم الآخر |
Derginin çekimler için kullandığı dairede iki gün önce çekmiştim. | Open Subtitles | لقد إلتقطها من عدة أيام في تلك الشقة التي تستخدمها المجلة للتصوير |
Pelant'ın bizi uyutmak için kullandığı tek şey. | Open Subtitles | إنّه الغاز الذي إستعمله (بيلانت) لإفقادنا الوعي. |
Ordunun askerleri beslemek için kullandığı erzak. | Open Subtitles | هذا هو الطعام الذي يستخدمه الجيش لإطعام الجنود |
Herkesi öldürmek için kullandığı polis silahı da buna dahil. | Open Subtitles | و خصوصاً مسدس الشرطي الذي إستخدمه لقتل الجميع |
Zoe'nin o imgeyi yaratmak için kullandığı kodu aldım. | Open Subtitles | أَسرتُ الرمزَ الذي استعملته زوي لخَلْق المجسًم |
Bez parçası kloroform için kullandığı bez parçası toptan satılan bir temizlik bezi. | Open Subtitles | وقطعة الملابس التي استعملها للإغماء وقطعة الملابس التي استعملها كان خرقة عامل تشترى بالجملة |