Amerika Çin'in parasını Etiyopya'nın sürdürülebilir tarlalarını destekleyecek tarım programları için kullanmayı öneriyor. | Open Subtitles | الولايات المتحدة تقترح استخدام المال الصيني لتمويل البرامج الزراعية لدعم المزارع الإثيوبية الدائمة |
Biz, Mekanik Türk tam olarak ne için tasarlandıysa onu bunun için kullanmayı kararlaştırdık, ki bu da para kazanmak. | TED | قررنا استخدام ترك الآلي في ما صنع له خصيصا، وهو صنع النقود. |
Ve reçeteyi, bu amaç için kullanmayı tercih ettik. | TED | واخترنا استخدام الوصفة الطبية لذلك الغرض. |
Hadi herhangi biriniz 3,1416'yı bir şey için kullanmayı deneyin. | TED | فليحاول كل واحد منكم استخدام 3.1416 لانجاز شيئ ما |
Binayı başka amaçlar için kullanmayı uygun gördüm. | Open Subtitles | لذا سيتم استخدام عقار المدرسة لمشاريع أخرى |
Doğa üstü bir etki yaratabilmek için kitabı bir çeşit ayin yapmak için kullanmayı denedi mi? | Open Subtitles | الكتاب هل قام من قبل فى استخدام هذا الكتاب فى اداء نوع من الشعائر الدينية هذا الكتاب معد للقيام بتاثيرات خارقة للطبيعة؟ |
Doğa üstü bir etki yaratabilmek için kitabı bir çeşit ayin yapmak için kullanmayı denedi mi? | Open Subtitles | هل قام من قبل فى استخدام هذا الكتاب فى اداء نوع من الشعائر الدينية هذا الكتاب معد للقيام بتاثيرات خارقة للطبيعة؟ |
Büyünü iyilik için kullanmayı öğrenmelisin. | Open Subtitles | أنت بحاجة إلى تعلم استخدام السحر في الخير,هذا هو هدفه الحقيقي |
Birbirimizi seks için kullanmayı, gece ve gündüz her saatte. Başka hiçbir şey değil. | Open Subtitles | استخدام بعضنا البعض، من أجل الجنس خلال كل ساعات الصباح والمساء، ولا شيء غير ذلك |
Bu muşambayı yelken için değil de sığınak yapmak için kullanmayı düşünüyordum. | Open Subtitles | كنت افكر بدلاً من القارب يمكننا استخدام الشراع للمأوى |
CRISPR sistemini genetik mühendisliği için kullanmayı hayal etmemizin sebebi hücrelerin, hasarlı DNA parçalarını tespit edebilme ve tamir edebilme yeteneğine sahip olması. | TED | يعود سبب تصورنا لإمكانية استخدام نظام كريسبر في هندسة الجينات إلى أنه لدى الخلايا القدرة على رصد الحمض النووي المنفصل وإعادة إصلاحه. |
Işıklandırmayı öğrendikçe, ışığı hikâyeyi anlatmak için, günün vaktini ayarlamak için, ruh hâlini yaratmak için, izleyicinin gözlerine rehberlik etmek için, bir karakteri çekici göstermek veya kalabalık bir sette dikkat çekmek için kullanmayı öğrendim. | TED | فيما تعلمت الإضاءة، تعلمت استخدام الإضاءة للمساعدة في اخبار القصة، ولتحديد الوقت من اليوم، لخلق المزاج، لجذب انتباه الجمهور، كيفية جعل شخصية في مظهر جذاب أو تبرز في مشهد مزدحم. |
Yapay zekâyı bizi otomatikleştirmesi ve bizimle yarışması için, ya da bizi güçlendirip bizimle işbirliği yapması, bilişsel sınırlarımızı aşıp istediğimiz şeyi daha iyi yapmaya yardım etmesi için kullanmayı seçebiliriz. | TED | يمكننا استخدام الذكاء الاصطناعي للتنافس معنا، أو نختار أن نستخدمها للتطوير والتعاون معنا، للتغلب على القيود المعرفية لدينا ولتساعدنا على تحقيق أهدافنا، وأكثر من ذلك. |
İklim değişikliğini inkar edenler bu gerçeği, "Bakın! Sıcaklık, CO2'nin değişmesine neden oluyor, tersi değil." diyerek halkın kafasını karıştırmak ve halkı yanıltmak için kullanmayı seviyorlar. | TED | منكرو التغير المناخي يروق لهم استخدام هذه الحقيقة لإرباك وخداع العامة بالقول، "انظروا، الحرارة تسبب في تغير ثاني أوكسيد الكربون، وليس العكس بالعكس." |
McKay fırtınanın yıldırımlarını kalkanı çalıştırmak için kullanmayı buldu. | Open Subtitles | (ماكي) اعتقد انه بامكانه استخدام برق العاصفة |
- Stan'in dairesini para kazanmak için kullanmayı konuşmuştuk, hatırlıyor musun? | Open Subtitles | -أجل ؟ -أتعلمين حينما كنّا نتحدث بشأن استخدام شقة (ستان) للحصول على مدخولٌ آخر ؟ |
Bash'ı bu durumdan kurtulmak için kullanmayı mı düşünüyorsun? | Open Subtitles | (هل تهدفين إلى استخدام (باش كتذكرة خروجكِ من هنا؟ |